| Onlar, erkeklerin ilgisini çekmek için kafalarını toslayan dağ koçlarından farklı değiller. | Open Subtitles | حسنا، إنهم لا يختلفون عن كباش الجبل فالتناطح بالرؤوس لغرض جذب رفيقة |
| Ve onlar hakkında senin gibi düşünen insanlara rağmen transgenic'ler bizden farklı değiller. | Open Subtitles | وبغض النظر عن أنّ الناس يحبّون ما تقوله عنهم المتحوّرون لا يختلفون عنّي وعنك، إنّهم يشعرون |
| Evet. Yani... Bizden çok farklı değiller. | Open Subtitles | أنهم لا يختلفون عننا تماما |
| Bunu samanla anlayacaksın, insanların karıncalardan bir farkı yok | Open Subtitles | ستفهم في الوقت المناسب، البشر لا يختلفون عن النمل |
| Onların sizden farkı yok. | Open Subtitles | إنهم لا يختلفون عنك البتة |
| (Benim için, ...yönetici, bölüm sorumlusu menajer, idareciden farkları yok onların, ...bu terimlerin hepsi benim için aynı. | Open Subtitles | ... حسنابالنسبةلي انهم لا يختلفون عن المدراء التنفيذيين أو رؤساء الاقسام كلها أسماء تعريفية لنفس المعنى |
| Aslında bizden hiçbir farkları yok. | Open Subtitles | فى الحقيقة أنهم لا يختلفون عنا |
| Alt melekler insanlardan farklı değil. | Open Subtitles | الكائنات السماوية خفيضة الرتبة لا يختلفون كثيراً عن البشر |
| Yani, bizden o kadar da farklı değiller. | Open Subtitles | أنهم لا يختلفون عنا تماما |
| Diğer orospu çocuklarından bir farkı yok. | Open Subtitles | لا يختلفون عن بقية الملاعين |
| -Onların Goa'uld'dan bir farkı yok. | Open Subtitles | -إنهم لا يختلفون عن الجواؤلد |
| Bildiğin insanlar. Senden, benden bir farkları yok. | Open Subtitles | إنهم هكذا, أشخاص لا يختلفون عنا |
| Abimi öldüren büyücüden bir farkları yok... | Open Subtitles | لا يختلفون عن السحرة ... الذين قتلوا أخي |
| Orada ki insanlar da senden farklı değil, karıcığım. | Open Subtitles | اناس لا يختلفون عنك, زوجتي. |