| Yaptığını ispat edemeyiz. Artık sana vurduğunu bile ispat edemeyiz. | Open Subtitles | لا يسعنا أن نثبت فعلته، لا يسعنا حتى أن نثبت أنه لمسك. |
| Aynı hataları yapmaya devam edemeyiz çünkü o zaman geriye bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | لا يسعنا للحفاظ على الوقوع في الأخطاء نفسها، لأنه لن يكون هناك لا يبقى شيء. |
| Senin yaşadıklarını hayal bile edemeyiz tamam mı? | Open Subtitles | تمهّلي، انتظري قليلاً، أنصتي. لا يسعنا تخيل ما مررت به، اتفقنا؟ |
| Olayın duyulup paniğe yol açmasının altından kalkamayız. | Open Subtitles | لا يسعنا أن تتسرّب كلمة وتسبّب حالة من الهلع |
| Altından kalkamayız Fairlane'in. | Open Subtitles | ؟ لا يسعنا تحمل... سيارة "فايرلاين" |
| Tek bir hataya bile tahammül edemeyiz. Ne biz, ne de siz. | Open Subtitles | لا يسعنا خطأ واحد ليس لنا، وليس لك |
| Ancak nakit kabul edemeyiz. | Open Subtitles | ولكن لا يسعنا قبول المال نقدًا |
| Bu insanları kontrol edemeyiz, biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنه لا يسعنا السيطرة عليهم |
| Tek şansımız bu. Heba edemeyiz. | Open Subtitles | انها فرصتنا الوحيدة لا يسعنا اهدارها |
| Buradan gitmeliyiz. Onlara şu anda yardım edemeyiz. | Open Subtitles | (مرلين) على حق، يجب أن نغادر لا يسعنا مساعدتهم الآن |