| İnsanlar bu yazıları yazıların doğru olma beklentisiyle okumuyor. | Open Subtitles | الناس لا يقرأون هذا وهم يتوقعون أنها الحقيقة. |
| Tanrı'ya şükür dil bilimciler Herald okumuyor. | Open Subtitles | أوه، والحمد لله سترانك و البيض لا يقرأون صحيفة هيرالد |
| Radyologlar bebeklerin röntgenlerini üstün körü okurlar. Özellikle de bir patolojiyi görmezden gelmeleri istendiğinde. | Open Subtitles | أطباء الأشعة لا يقرأون أشعة الأطفال بتركيز خاصةً إن طلب منهم استبعاد مرضاً ما |
| Orada Dickens okurlar mı? | Open Subtitles | لا يقرأون ديكنز في شيكاغو؟ |
| Çocuklar artık gerçekten kitap alıp okumuyorlar. | Open Subtitles | وإلاّ لكنتُ سأكون عاطلاً خلال عامين، فالأطفال لا يقرأون الكتب الحقيقية بعد الآن. |
| Bu saatte nereden çıktı? Bu aralar çocuklar bile klasik çocuk hikayelerini okumuyorlar. | Open Subtitles | يقولون ان حتى الاطفال لا يقرأون قصص الاطفال ايضاً |
| Benim harika makalemi okumuyorlar!'' | TED | إنهم لا يقرأون مقالتي اللامعة |
| Ama böyle daha iyi okumuyorlar mı? | Open Subtitles | أوَلَم يَصبِحوا لا يقرأون بشكلٍ جيد؟ |
| Ama Lily'nin arkadaşları "Dedikoducu kız" okumuyorlar. | Open Subtitles | لكن اصدقاء ليلي لا يقرأون فتاة النميمة |