| - Seni öldürmeye çalıştı baba. - Öylece duramayız... | Open Subtitles | لقد حاول قتلك يا أبى لا يمكنك فقط الوقوف |
| Ben-- ben sadece huzur ve bir aile istedim, ama Öylece pes edip bırakamazsın. | Open Subtitles | كل ما أردته هو الهدوء وعائلة، لكنّك لا يمكنك فقط أن تنهض وترحل. |
| Bir seri katilin aklına Öylece giremezsin. | Open Subtitles | اقصد, لا يمكنك فقط أن تقفز إلى عقل القاتل المتسلسل |
| Öylece bunları... Başka bir yerden gelip değiştiremezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك فقط أن تتحرك من هنا عبر المدينة وتترشح لهذا المكتب |
| Sen onu bir anda ortadan yok edeceksin... ..ben de burada, Los Angeles'da Öylece oturup kıçımı mı parmaklayacağım? | Open Subtitles | لكن لا يمكنك فقط إنتزاعها هكذا وتوقع أن أبقى هنا مع إبهام جاف في مؤخرتي حسناً , أتعرف ماذا ؟ |
| Mike, böyle şeyleri Öylece isteyemezsin. | Open Subtitles | مايك ، لا يمكنك فقط ان نسأل عن هذي الاشياء |
| Oraya Öylece yeni biri olarak gidemezsiniz. | Open Subtitles | هي الحصول على وثائق سليمة لا يمكنك فقط الذهاب لمكان جديد |
| Öylece onu eve getiremezsiniz boyutlarda rahat rahat seyahat edemezsiniz. | Open Subtitles | , لا يمكنك فقط فعل ذلك .عبور الابعاد ذهاباً و إياباً |
| Oraya Öylece yürüyüp çılgın gibi davranamazsın, tamam mı? | Open Subtitles | لا يمكنك فقط إقتحام المكان والتصرف بجنون، إتفقنا؟ |
| Öylece sıkamazsın. | Open Subtitles | ليعلمني أدق الأمور في الحياة و لا يمكنك فقط الذهاب و اعتصارهم |
| Ortalığa Öylece "S" bombasını atamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فقط ان ترمي كلمات كبيرة هكذا ، حسنا ؟ |
| Bekle bir saniye, berabere kaldık diyerek Öylece bitiremezsin, yoksa saçma olur değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك فقط الإنتهاء بالتعادل وإلا هذا بلا معنى، أليس كذلك؟ |
| Öylece yapabileceğin... | Open Subtitles | لأنه لا يمكنك ان تفعلى هذا لا يمكنك فقط زرع.. |
| - Bay Rendon, son 10 aydır yaptıklarınıza minnettarız ama oyunumuzu kopyalayıp bundan Öylece kurtulamazsınız. | Open Subtitles | سيد ريندون نقدر اشتراكك معنا في العشرة اشهر الأخيرة , لكن لا يمكنك فقط ان تنسخ لعبتنا وتظن انك ستنجو بهذا |
| O parayı hak etmeliler önce. Öylece önlerine parayı atamazsın. | Open Subtitles | حسنًا عليهم أن يعملوا للحصول على هذا لا يمكنك فقط رمي المال عليهم |
| Arabanı Öylece buraya bırakamazsın. Levhaya baksana. | Open Subtitles | لا يمكنك فقط ترك سيارتك هُنا ، أنظر للأشارة؟ |
| Olanları değiştirip Öylece gülümsememi bekleyemezsin. | Open Subtitles | حسنا لا يمكنك فقط تغيير المشهد ونتوقع مني أن أبتسم |
| Onu yanlış mezarda Öylece bırakamazsın | Open Subtitles | لا يمكنك فقط ان تتركه في القبر الخاطئ |
| Birinin ceketini Öylece başkasına veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك فقط إعطاء شخص غريب سترتكَ |
| Beni Öylece bırakıp gidemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك فقط ان تغادر من دون سابق انذار |