"لا يمكنني ترك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bırakamam
        
    • izin veremem
        
    • terk edemem
        
    • terkedemem
        
    - Karanlık doruğa ulaşırsa, oraya gel. - Ailemi bırakamam. Open Subtitles إذا بلغ الظلام ذروته قابلنا هناك لا يمكنني ترك عائلتي
    Şu anda bırakamam, biliyorsun bunu. Open Subtitles لا يمكنني ترك القضية الآن، أنت تعرفين هذا
    Hayır. Annette'i bırakamam. Seviyorum onu. Open Subtitles لا ، أ ، أه لا يمكنني ترك أنات ، أنا أحبها
    İkinizi de tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum ama buna izin veremem. Open Subtitles أحببت كلاكما كثيراً أكثر مما تتصور لكن لا يمكنني ترك هذا يحدث
    Numara yap. Umurumda değil. Bu adamın ölmesine izin veremem. Open Subtitles زيّفي الأمر لا أبالي لا يمكنني ترك هذا الرجل يموت
    O şekilde onunla evlenmek için evi terk edemem. Open Subtitles لا يمكنني ترك البيت وأتزوج وهي على هذا الحال
    Bunu yarım bırakamam Bob. Bu işi bitirmek zorundayım. Open Subtitles لا يمكنني ترك هذا الامر بوب علي ان انهيه
    Bebeği zehirle bırakamam, ve köpeği de bebekle birlikte bırakamam. Open Subtitles لا يمكنني ترك الطفلة مع السم ولا يمكنني ترك الكلب مع الطفلة
    Ve tabii ki bu ikisin yalnız bırakamam ya da hiç bir şey yapmadan. Open Subtitles وكما قد اتضح جليا لا يمكنني ترك هذين الاثنين لوحدهما وإلا لن يتم غنجاز أي شيء
    Başka seçeneğim yok, geriye tanık bırakamam. Open Subtitles والآن لا خيار عندي، لا يمكنني ترك أيّ شهود
    Gizli ajanları bilmem ama ben her istediğimde işi bırakamam. Open Subtitles لاأدري بشأن عملاء الهيئة السرية، ولكن لا يمكنني ترك كل شيء حينما أود هذا
    Eve dönmem lazım. Annemi yalnız bırakamam. Open Subtitles يجب علي العودة إلي المنزل لا يمكنني ترك والدتي وحيدة
    Bu yabancıları evimizde yalnız bırakamam ki. Open Subtitles لا يمكنني ترك جميع هؤلاء الغربـاء بمنزلنــا وحدهم
    Dava açacağım. Hae Won Okullarının bu şekilde elimizden çıkmasına izin veremem. Open Subtitles سأرفع دعوى قضائية، لا يمكنني ترك المدرسة تضيع هكذا
    Ve onlara bunu vermezsem, ailen için gelecekler, ben bunun olmasına izin veremem. Open Subtitles و إن لم تعطهم إياه، فسيسعون خلف العائلة، و لا يمكنني ترك هذا يحدث.
    Geçmişinin sambayla silinmesine izin veremem. Open Subtitles لا يمكنني ترك الكثير من .التاريخ لرقص السامبا
    Bir yabancının ona söylemesine izin veremem. Open Subtitles لا يمكنني ترك شخص غريب يخبرها.
    George'un bu davayı bırakmasına izin veremem. Open Subtitles لا يمكنني ترك جورج يسقط هذه القضية
    Bu durumdaki bir kardeşimi terk edemem, hele böyle bir dini günde. Open Subtitles لا يمكنني ترك أخ في خطر، ليس في هذا اليوم المقدس
    Gaby, Edie'yi şimdi terk edemem. Belki birkaç hafta içinde. Open Subtitles جابي)، لا يمكنني ترك (إيدي) الآن) ربما بعد أسابيع
    Hayır yapamazsın. Hata yapıyorsun. - Bu evi terkedemem. Open Subtitles كلا ، لا يمكنك هذا ، هذا خطأ ، لا يمكنني ترك المنزل ، شئ سئ قد يحدث.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more