| Gerçek polisler kaçmaz. | Open Subtitles | رجال الشرطة الحقيقين لا يهربون |
| Masum insanlar kaçmaz deme bana. Sanırım bu çantasından düşmüş. | Open Subtitles | ناهيك عن أن الأبرياء لا يهربون |
| Ama Şövalye François bir Haddock'tu! Ve Haddock'lar asla kaçmaz. | Open Subtitles | لكن السيّد (فرانسيس) من نسل (هادوك) ونسل (هادوك) لا يهربون. |
| Bunu anlayabiliyorum fakat masum insanlar genelde kaçmazlar. | Open Subtitles | فورنيل : ولكن الاشـخاص البريئين لا يهربون جيبز : |
| Cumhuriyetin askerleri kaçmazlar, bu stratejik bir hile olmalı. | Open Subtitles | جنود الجمهورية لا يهربون لابد إذاً أنها حيلة أو خدعة حربية |
| Gecenin bir yarısında kaçmıyorlar. | Open Subtitles | العديد منهم لا يهربون فى منتصف الليل |
| kaçmıyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يهربون |
| Geri dönmeliyiz, çünkü suçsuz olan kaçmaz. | Open Subtitles | يجب أن نعود لأن الأبرياء لا يهربون |
| Gladyatörler asla kaçmaz. Savaşırlar. | Open Subtitles | المحاربون لا يهربون بل يقاومون |
| Arkadaşlarından kaçılmaz. Arkadaş arkadaştan kaçmaz! | Open Subtitles | لا يصح لك أن تهرب من أصدقائك الأصدقاء لا يهربون من الأصدقاء! |
| Masum bir adam, Handerson, asla kaçmaz. | Open Subtitles | الرجال الأبرياء لا يهربون |
| Kahramanlar kaçmaz. | Open Subtitles | الأبطال لا يهربون |
| Masumlar kaçmaz. | Open Subtitles | الناس الابرياء لا يهربون |
| Masum insanlar kaçmaz. | Open Subtitles | الرجال الأبرياء لا يهربون |
| Yine de kaçtın, seni kovalamak zorunda kaldım. Masum insanlar durduk yere kaçmazlar. | Open Subtitles | ولكنك هربت وجعلتني أطاردك والأبرياء لا يهربون |
| Masum insanlar masum olduklarını kanıtlamak için sanatoryumlardan kaçmazlar! | Open Subtitles | إن الناس الأبرياء لا يهربون من المصحات لـأعلان براءتهم |
| Ortaklar soruşturmanın ortasında kaçmazlar. | Open Subtitles | و الشركاء لا يهربون في منتصف التحقيق |