| Herkes aynı fikirde değil. | Open Subtitles | لا يوافق الجميع. |
| Bazılarımız Eleanor yüzünden ertelenmeli diye düşündük ama maestro aynı fikirde değil. | Open Subtitles | البعض منا يظنّ أنّ علينا التأجيل بسبب (إلينور)، ولكن المايسترو لا يوافق على ذلك |
| Zorunlu bir geçmiş sorgulaması kadar basit bir şey dahi Kongre'den geçemezken bu noktaya nasıl vardık, gerçekten anlam verebilmiş değilim. | Open Subtitles | عندما يكون شيئًا بسيطًا مثل فحص الخلفية الإلزامي لا يوافق عليه الكونغرس، إذًا بصراحة أتسائل عن كيفية وصولنا هنا |
| Zorunlu bir geçmiş sorgulaması kadar basit bir şey dahi Kongre'den geçemezken bu noktaya nasıl vardık, gerçekten anlam verebilmiş değilim. | Open Subtitles | عندما يكون شيئًا بسيطًا مثل فحص الخلفية الإلزامي لا يوافق عليه الكونغرس أتسائل عن كيفية وصولنا هنا |
| Takdire değer bir iş ama korkarım benim gündemime uymuyor. | Open Subtitles | عمل رائع, لكنني أخشى أنه لا يوافق جدول عملي. |
| Yaşam biçimimi onaylamıyor ve söylememe gerek yok, ben de onunkini onaylamıyorum. | Open Subtitles | هو لا يوافق على نمط حياتي وأنا لا أوافق على نمطه |
| Ona bir teklifte bulunabilirsiniz ama bunu kabul etmeyebilir. | Open Subtitles | بإمكانك أن تقدم له عرضا . لكنه قد لا يوافق |
| Başkan aynı fikirde değil. | Open Subtitles | الرئيس لا يوافق |
| - ...ama evren seninle aynı fikirde değil. | Open Subtitles | -لكن الكون لا يوافق |
| Öyle görünüyor ki Simon seninle aynı fikirde değil. | Open Subtitles | يبدو ان (سايمون ) لا يوافق |
| Yazık ki Denniston aynı fikirde değil. | Open Subtitles | للأسف (دينستون) لا يوافق |
| Ve eğer o anlattığın kişiyse, artık kesinlikle o tanıma uymuyor. | Open Subtitles | وإذا كان كما قاله فهذا لا يوافق الأوقاف بالتأكيد |
| Profile uymuyor. | Open Subtitles | لا يوافق الخصائص |
| Babam bunu onaylamıyor. İyi geceler Rahip. | Open Subtitles | لا يوافق والدي على ذلك، تصبح على خير أيّها الأخ |
| Herkes Pazartesi Sineması'nı onaylamıyor. | Open Subtitles | لا يوافق الجميع على فيلم الإثنين |
| Geçen seferki gibi ona doğruyu söylersen kabul etmeyebilir ve kesinlikle ölür. | Open Subtitles | وإذا أخبرتيه بالحقيقة كالمرّة الأخيرة، فربّما لا يوافق ويموت بالتأكيد |
| Buluşmayı kabul etmeyebilir. | Open Subtitles | قد لا يوافق على المقابلة. |