| Onun karşısında kazanabilecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك أي شيء يمكنك وضعه ضد البطاطا المقلية يمكنه الفوز. حسناً، ربّما هناك شيء واحد. |
| Güvenini geri kazanmak için yapabileceğim ya da söyleyebileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك أي شيء أستطيع فعله أو قوله لأستعيد ثقتك. |
| Bu kitapta vahiy ile ilgili hiçbir şey yok!" | Open Subtitles | لا يوجد هناك أي كشف للوقائع في هذا الكتاب |
| Geleceğin belli ve geleceğini kurtarmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | مستقبلك تم تحديد و لا يوجد هناك أي شيء تستطيع فعله لكي تنقذه |