|    Önce sana bir mayo lazım... Sonra da saç spreyi ve kurutma makinesi...    | Open Subtitles |     أولا ، يجب علينا أن نجهز لباس السباحة ثم رذاذ الشعر    | 
|    Bayan Revlon mayo yarışmasını kazandı.    | Open Subtitles |     فازت ملكة جمال ريفلون بمنافسة لباس السباحة.    | 
|    - Elbisenin altına mayo giy diye neden demedin?    | Open Subtitles |     لما لم تخبرني أن أرتدي لباس السباحة تحت ثيابي؟    | 
|    Ben bikini giydikten sonra hiç seks yapmadım.    | Open Subtitles |     لم امارس الجنس اثناء ارتدائي لباس السباحة    | 
|    - Neden bikini giydin?    | Open Subtitles |     لم ارتديت لباس السباحة الذي بقطعتين؟    | 
|    Haklısın, bikini çok iğrenç gözükürdü.    | Open Subtitles |     لذا أجل , لباس السباحة سيكون سخيفاً    | 
|    Buralarda bir yerde bikinili bir fotoğrafı var mı?    | Open Subtitles |     لا بأسَ بها؟ هل هناكَ صورة لها في لباس السباحة هنا؟    | 
|    Ford bize 9'uncu sınıf güzellik müsabakasını ve mayo yarışmasını anlatıyordu.    | Open Subtitles |     (فورد) كان يخبرنا عن الصف التاسع مسابقة الجمال ، ومنافسة لباس السباحة    | 
|    Benim bikini bölgeme dokundu.    | Open Subtitles |     لمستني في منطقة لباس السباحة    | 
|    Kahverengi tenler, bikini üstleri.    | Open Subtitles |     بشرة بنية , و لباس السباحة    | 
|    Bay Kellogg, sizin için yapabileceğim tek şey, bir kaplanı, içinde bikinili bir kadın olan arabaya sokacak başka bir adamımı vermek olabilir.    | Open Subtitles |     كل ما استطيع عمله لك, يا سيد كيلوغ, ان ارسل لك رجل آخر... يستطيع ان يروِض نمر ليجلس في سيارة مع فتاة ترتدي لباس السباحة.    | 
|    Birinin o bikinili kızları Deeks gibi sapık seksenliklerden koruması lazım.    | Open Subtitles |     على أحد ما حماية الفتيات اللاتي يرتدين لباس السباحة من المتحرشين الثمانيين بالعمر (أمثال (ديكس    |