| Daha sonra sevgilim. Evlendikten sonra birbirimize her şeyi anlatırız. | Open Subtitles | لاحقا يا حبيتي، فحالما نتزوج سنتحدث لبعضنا عن كل شيء |
| birbirimize karşı olan hislerimiz, daha önce hiç tecrübe etmediğimiz kadar gerçek. | Open Subtitles | المشاعر التي كانت لدينا لبعضنا كانت حقيقيه كأي شيء آخر مررنا به |
| birbirimize karşı olan hislerimiz, daha önce hiç tecrübe etmediğimiz kadar gerçek. | Open Subtitles | المشاعر التي كانت لدينا لبعضنا كانت حقيقيه كأي شيء آخر مررنا به |
| Yani, her günüm yeniden bir araya gelebilir miyiz diye beklemekle geçti. | Open Subtitles | اعني اني كنت اقضي كل يوم وانا آملاً انه ربما نعود لبعضنا |
| O gece, Birbirimizi daha önce hiç hissetmediğimiz kadar yakın hissettik. | Open Subtitles | تلك الليلة , شعرنا بأننا قريبين لبعضنا اكثر من ذي قبل |
| Richard ve benim birbirimiz için uygun olup olmadığımızdan emin değilim. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ لَستُ متأكّده إذا كان ريتشارد وأنا نصلح لبعضنا البعض. |
| Eğer birlikte olursak herkes için daha iyi olur bence. | Open Subtitles | ان كنا سننضم لبعضنا سيكون هذا أفضل للجميع كما أعتقد |
| En son ne zaman birbirimize sırtımızı dönmeden uyuduk? Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | متى كانت أخر مرة لم نعطي ظهورنا لبعضنا هل تتذكرين ؟ |
| Ama onun bana yaptıkları, birbirimize yaptıklarımız yüzünden ondan ayrılamadım. | Open Subtitles | لكنني لم أستطع تركه بسبب مافعله بي .. مافعلناه لبعضنا |
| Hatırlıyor musun 27 yıl önce, birbirimize ne söz vermiştik? | Open Subtitles | هل تذكرين، قبل 27 عاما، ما تواعدنا به لبعضنا البعض؟ |
| Ama korkarım biz onun gibi değiliz. birbirimize ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكننا لسنا كذلك، أخشى هذا نحن في حاجة ماسّة لبعضنا |
| Belki diğerlerinin bize davranışı böyle, ama bunu birbirimize yapmayız! | Open Subtitles | ربما هكذا يعاملنا الاخرون هنا ولكن لانفعل ذلك لبعضنا البعض |
| Aynı odada yazı yazmamız ara ara birbirimize bakmamız filan. | Open Subtitles | أنّنا نكتب سويّة بنفس المكان، ننظر لبعضنا بين الفينة والأخرى. |
| Allahım Allahım! Artık birbirimize eğlenceli takma isimler koymamıza çok az kaldı. | Open Subtitles | يالا العجب، إنها مسألة وقت قبل أن نخترع ألقاب مضحكة لبعضنا البعض |
| New Orleans'dan yolculuğa çıktığımız birbirimize yemin ettiğimiz o günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين مالذي تعاهدنا عليه لبعضنا في اليوم الذي غادرنا فيه نيو اورلنز؟ |
| Bunu annenle beni bir araya getirebileceğini düşünerek mi yapıyorsun? | Open Subtitles | تقومين بهذا لأنك تعتقدين أنك ستعيدنا لبعضنا أنا و أمك |
| Fakat şimdi gerçekten Birbirimizi dinleyerek, ki daha önce hiç yapmadığımız bir şekilde, geri dönmek için çok çabalıyoruz. | Open Subtitles | لكن الآن نحن نحاول نحن نحاول بجدية للعودة إلى الطريق الصحيح بالإستماع لبعضنا البعض الشيء الذي لم نفعله أبداً |
| Ki biz de bunu birbirimiz adına sayamayacağım kadar çok yaptık. | Open Subtitles | وهذا الأمر فعلناه نحن جميعا لبعضنا البعض مرات عديدة لا تحصى |
| Bir bakın bakalım tekrar birlikte olmak istiyor mu. Ama ilgilendiğimi söylemeyin. | Open Subtitles | أروا إن كانت تودّ ان نعود لبعضنا لكن لا تخبرنّها إنّني مهتم. |
| Hiç bir zaman birbirimizin gözüne bakıp, tekrar birlikte olma şansımızın olmadığını söylemedik.. | Open Subtitles | لم ننظر أبداً لبعضنا ولم نقل أنه من المستحيل أن نعود سوية أبداً |
| bazılarımız için daha kolay. | Open Subtitles | أجل, حسناً, إنه أمرٌ سهلٌ بالنسبة لبعضنا. |
| Ama senin umurunda değil. Yüzden de beraber iyi anlaşabileceğimizi düşünüyoru | Open Subtitles | و أنت لا تهتمين لهذا السبب أعتقد أننا سنكون ملائمين لبعضنا |
| - Bilemiyorum, belki düşünmemiz gereken... - birbirimizle olmak mı? | Open Subtitles | لست أدري، ربما نحن مقدر لنا أن نكون لبعضنا البعض؟ |
| Ama en azından hala birlikteyiz. | Open Subtitles | مهلاً. ولكن على الأقل ما زلنا لبعضنا البعض. |
| Evet, tamam.Belki eğer birbirimizden etkilendiğimizi kabul edersek, bilirsin, bazen bir tabuyu Kabul etmek gücü ondan alır. | Open Subtitles | نعم، حسناً. ربما لو إعترفنا بأننا منجذبتان لبعضنا البعض أحياناً الإعتراف بشئٍ مخزي لا يجعله مخزياً بعد ذلك |