| Ed, direksiyonun başında sen varken herkes hayatta olduğu için şanslı. | Open Subtitles | إد، عندما كنت خلف عجلة القيادة، الجميع محظوظا لبقائه على قيد الحياة. |
| Hayatta olduğu için şanslı. | Open Subtitles | إنه محظوظ لبقائه على قيد الحياة |
| - Hayatta olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | إنه محظوظ لبقائه على قيد الحياة. |
| Bayan Quagmire, kardeşiniz Glenn hâlâ hayatta olduğu için şanslı. | Open Subtitles | (حسناً ، أيتها الآنسة (كواغماير أخاكِ (غلين) محظوظ لبقائه على قيد الحياة |
| Hâlâ hayatta olduğu için şanslıydı. | Open Subtitles | محظوظ لبقائه على قيد الحياة |