"لتتكلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmaya
        
    • konuşmak için
        
    • konuşacak
        
    Buraya konuşmaya gelmedin. Zamanı geldi. Open Subtitles انت لم تقطع كل هذه المسافه لتتكلم حان الوقت الان
    DNA örneği almak için Senatörle konuşmaya FBI Müdürünün kedisi gelmesiyerine sizi göndermiş olması kafamı karıştırdı. Open Subtitles أنا مشوش قليلاً كيف أن مدير الأف بي أي يمكنه أن يرسلك لتتكلم مع السيناتور بدل أن يأتي هو بنفسه
    konuşmaya mı geldin evlat, yoksa adam öldürmeye mi? Open Subtitles هل جئت لتتكلم أم جئت لقَتْل شخص ما أيها الولد؟
    "bu gözler ne zaman yeteri kadar cesur olacak konuşmak için ?" Open Subtitles متى هذه العيون ستكون شجاعة بما فيه الكفاية لتتكلم ؟
    Buraya konuşmak için gelmedin. Hadi. Open Subtitles انت لم تقطع كل هذه المسافه لتتكلم حان الوقت الان
    Buraya konuşmak için gelmedin. Hadi. Open Subtitles انت لم تقطع كل هذه المسافه لتتكلم حان الوقت الان
    Muhtemelen o da konuşacak birine ihtiyaç duyuyordur. Open Subtitles من المحتمل أنها احتاجت لشخص لتتكلم معه
    - Benim partimde ve eski evimde. - Senin konuşmaya hakkın yok Jonah. Open Subtitles في حفلي, في شقتي القديمة أنت لست ذلك الشخص لتتكلم, جوناه
    Hâlâ burada olduğuna göre konuşmaya hazırsın galiba. Open Subtitles اذا فأنا اراك طالما ما زلت هنا، فأنت مستعدّ لتتكلم.
    Annemiz hakkında böyle konuşmaya hakkın yok! Open Subtitles ليس لديك الحق لتتكلم عنها بهذه الطريقه
    Benimle bu şekilde konuşmaya hakkın yok. Open Subtitles ليس لديك الحق لتتكلم مع والدك هكذا
    Tamam. Bugün benimle ne hakkında konuşmaya geldin? Open Subtitles ما اللذى أتيت لتتكلم معى عنه اليوم ؟
    Heer'in konuşmaya dahi gücü yoktu. Open Subtitles هير لم يكن لديها القوة حتي لتتكلم.
    Bu yüzden burada konuşmaya hakkınız yok. Open Subtitles ليس لديك الحق لتتكلم
    Bunun benimle tekrar konuşmak için bir bahane olmadığına emin misin? Open Subtitles متأكد أنه لم يكن عذر لتتكلم معي مجدداً ؟
    Orda iyi bir iş çıkardın, fakat konuşmak için birilerine ihtiyaç duyuyorsun. Open Subtitles أديت عملاً جيداً هناك، لكنك تحتاج شخصاً ما لتتكلم معه
    Ama bence uzaylılar konuşmak için sizi kullanıyor. Ne düşünüyorsunuz? Open Subtitles لكنني أعتقد أن الكائنات الفضائية تستخدمك لتتكلم ، ما رأيك أنت ؟
    Maden ocağına onca yolu benimle konuşmak için mi geldin? Open Subtitles أقطعت المسافة الطويلة الى المحطة المعدنية لتتكلم معي؟ أقطعت المسافة الطويلة الى المحطة المعدنية لتتكلم معي؟
    Karısı bizimle konuşmak için burada kaldı ama bir an evvel hastaneye gitmek istiyor. Open Subtitles ‫زوجته بقيت هنا لتتكلم معنا. ‫لكنها مستعجلة للذهاب إلى المستشفى.
    Annenle konuşmak için hiç iyi bir yol izlemiyorsun. Open Subtitles هذه ليس طريقه جيده لتتكلم عن امك
    Manzaradan bunalırsın ve şey... konuşacak birilerinin olmasını istersin. Open Subtitles ... تصبح سائماً، و تأمل أن تجد أحداً لتتكلم معه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more