| O ihtiyarı bulmak için bir sürü göze ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | انها الصحراء الكبرى تأخذ الكثير من العيون لتجد الرجل العجوز |
| Kişisel sorunları vardı ve kendini bulmak için Avrupa'ya taşındı. | Open Subtitles | لقد كان لديها بعض المشاكل الشخصية وانتقلت لأوروبا لتجد نفسها. |
| Başka bi damar bulmak için iç güdülerini kullanmana izin verecek insanlar bulmaya | Open Subtitles | يمكنك استخدام غريزتك لتجد شيء آخر مع أناس أخرون |
| Olabildiğince çabuk Wyatt'ı bul da yardım etsin. | Open Subtitles | و الان لتجد ويات بأسرع ما يمكن و لتجلب المساعدة |
| Gerçek hislerini bulmak için babanla son satranç maçını tamamlamalısın. | Open Subtitles | لتجد مشاعرك ألحقيقية عليك أن تنهي لعبتك الاخيرة مع والدك |
| Kulağa ne kadar cezbedici gelse de cevabı bulmak için algoritmik data madenciliği ile yolunuzu yapamazsınız. | TED | بقدر ماهو مغري، لا تقدر بطريقة خوارزمية أن تستخرج البيانات لتجد الحل |
| Dinazorları bulmak için berbat durumlarda çevrede yürüyüp dinazor ararsınız. | TED | الأن، لتجد ديناصورات، تتنقل مشياً علي الأقدام في ظروف مروّعة بحثاً عن ديناصور. |
| Oğlunu bulmak için çok para gerekecek. | Open Subtitles | ولكن الامر سيتطلب الكثير من المال، لتجد ابنك |
| Mesela, komünist bir Yunanlı bulmaya çalışsaydınız bulamazdınız. | Open Subtitles | اعني, حاول لتجد لي يوناني شيوعي لايمكنك ان تجد واحد |
| Buraya Kenshin'i bulmaya geldik, ona baksan daha iyi olur. | Open Subtitles | نحن هنا لتجد كينشين، حتى الحصول على تبحث عنه. |
| Tamam, arabaya odaklanalım. Arabayı kiralayan şirketin uydudan izlemesi var mı bul. | Open Subtitles | حسناً , لنركز على السيارة لتجد إذا كانت لشركة التأجير نظام تعقب بالأقمار الصناعية |
| Burda işimiz bitti, çocuk. Git anneni bul. | Open Subtitles | بنى, لقد انتهينا هنا, لذا لماذا لا تذهب لتجد والدتك |
| En dipleri karıştırıp, zayıfları gençleri ve hastaları bulup, onları mı gönderiyorsunuz? | Open Subtitles | انت تفتش حتي القاع لتجد الضعيف الصغير و المريض لترسلهم الي هناك؟ |
| Şuradan ve şuradan gideceğiz, babacığını bulmana yardım edeceğim. | Open Subtitles | نذهب هنا و هناك سأساعدك لتجد أبيك يا رجل. |
| Bunların nereye gittiğini bulacak adamı aradık.. | Open Subtitles | لذا شكلت لجنة العمل هذه لتجد الجاسوس الذي كان يسلمهم |
| Bana , Flash hakkında bulabildiğin her şeyi bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا بحاجة لكم لتجد لي كل ما تستطيع عن فلاش. |
| Artık Lemon'u unuttuğuna göre belki senin de mutluluğu bulma vaktin gelmiştir. | Open Subtitles | حسناً الآن بما انك تخطيت ليمون ربما حان الوقت لتجد بعض السعاده |
| Demek Gwen Lieber kaçırılan kardeşini bulman için seni tuttu. | Open Subtitles | واو , يبدو جوين ليبر اساجرتك لتجد من خطف اخوها |
| Muhtemelen duracaksınız. Bu belki çok uzun olmayacak ama yine de fareyi bulmanız gerekiyor. Bulduğunuzda, imleci ekranda görebilmek için onu biraz oynatmanız gerekecek. | TED | عليك ان تتوقف ربما ليس توقفا كليا لكن عليك ان تجد المؤشر، ثم تجده ثم عليك ان تهزه قليلا لتجد أين يقف المؤشر في الشاشة |
| Dr. Saroyan'ın sizi bu kadar çabuk bulmasına sevindim. | Open Subtitles | ممتاز. أنا سعيد كان الدكتور سارويان قادرة لتجد لك بسرعة. |
| Şimdi onları iyice okuyup bize örnek bir olay bulmalısın. | Open Subtitles | حسناً ، الآن يجب أن تدرسها بعناية لتجد سابقة لنا |
| Bahse girerim sevebilecegin bir seyler bulabilmek için büyüteçle bakmak zorunda kalmissindir. | Open Subtitles | أراهن أنه كان عليك أن تبحث بالنظارات المكبرة لتجد شيئاً تحبه فيّ |
| Ona bir meblağ önermemiz veya kalacak bir yer bulması için yardım etmemiz gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجب أن نعرض عليها مبلغا صغيرا أو نساعدها لتجد مكانا جديدا |
| Bu arada iyi olursak, belki Cyril, gülümseyip mutlu birini bulabilirsin. | TED | وبالمناسبة، لو أحسنا التصرّف، ربما، سيريل يمكنك الابتسام لتجد لنا واحدة سعيدة؟ |