| Pekala. Bulabilirsen bir koltuğa Otur. | Open Subtitles | حسناً إجلس إذا استطعت أن تجد مقعداً لتجلس عليه |
| Gel, Otur. Birinin kalbi tuttu. | Open Subtitles | مع شخص مصاب بالجلطة تعال لتجلس |
| onun burdada olduğunu söylüyor izler gidip bakın. sende Otur biliyormuydun? | Open Subtitles | إبحث عنها الآن. لتجلس أنت. -أتعلم بالأمر؟ |
| Bir hemşire üniforması edinip, her gece yanımda oturmak için gizlice odama gelirdi. | TED | وحصلت على زي الممرضات، وكانت تتسلل كل ليلة لتجلس بقربي. |
| Buyrun oturun. Hemen geliyorum. | Open Subtitles | لتجلس سأكون معك حالاً |
| Belki de o sandalyede oturacak kadar güçlü değilsindir. | Open Subtitles | ربما أنت لست قوياً جداً لتجلس على ذلك المقعد |
| Oturup sorunlarınızı konuşma zamanı çoktan gelmişti. | Open Subtitles | إنه وقت مناسب لتجلس أنت و ماريس معا لتتكلما و تناقشا مشاكلكما |
| Ama önce seni oturabileceğin bir yere götürelim oraya gitmeden, sana içecek bir şeyler bulayım. | Open Subtitles | لكن , لنجد لك مكان لتجلس و... ثم أبحث لك شيئاً لتشربه عندما ندخلهناك. |
| - Kapa çeneni, Otur yerine! | Open Subtitles | يا أبي اخرس يا بني و لتجلس الأن |
| Gel buraya. Şuraya Otur. | Open Subtitles | تعال إلى هنا، سأساعدك لتجلس هناك |
| Sen onun yanına dön. Onunla Otur. | Open Subtitles | و انت ستدخل لتجلس معه 0 |
| Otur kahrolasıca, Carter! | Open Subtitles | كارتر، لا لتجلس يا كارتر |
| Otur, Otur. | Open Subtitles | لا، أبداً، لتجلس معنا. |
| Yoshi. Şöyle Otur. | Open Subtitles | تفضّل، لتجلس هنا. |
| Sende burada Otur. | Open Subtitles | ستذهب لتجلس هناك |
| Bir kedi bilgisayarının üstüne oturmak için tam da o anı seçiyor. | Open Subtitles | لقد اختارت الهرّةُ تلك اللحظةَ بالذّات لتجلس على جهازكَ المحمول |
| Benim kucağıma oturmak varken, neden daha fazla ödeyip yaşlı Travesti Baba'nın yanına oturasınız ki? | Open Subtitles | لم تتدفع أكثر لتجلس بجوار بابا نويل متحول جنسي هرم بينما تستطيع الجلوس على حجري؟ |
| Gelip, ateşin başında oturun. | Open Subtitles | فلتأتي لتجلس بجانب النار |
| Lütfen oturun, Bay Tolson. | Open Subtitles | من فضلك، لتجلس يا سيّد (تولسن). |
| O lanet pipoyu bitirip bizimle oturacak mısın? | Open Subtitles | هلآ أنهيت ذلك الغليون التعيس، و جئت لتجلس معنا؟ |
| Humbert, oturacak bir yer bulmuşsun. | Open Subtitles | لقد وجدت مكانا لتجلس فيه يا هامبرت |
| Şöyle sandalyede Oturup, sorulara cevap vererek para kazanmak hiç fena olmayacak değil mi? | Open Subtitles | ليس مالاً سيئاً لتجلس من أجله على كرسي ، وتجيب الأسئلة |
| Bir de oturabileceğin rahat bir sandalye getireceğim. | Open Subtitles | وسأحضر معه كرسياً مريحاً لتجلس عليه |
| Grimaud sana bu soğukta burada oturman için yeterince para veriyor mu? | Open Subtitles | هل يدفع لك غريمو ما يكفي لتجلس هنا في البرد |