| Arabayı hazırlamak için ahırlara giderken ona bir şey oldu. | Open Subtitles | عندما ذهب إلى الإسطبل لتحضير العربة حدث شيء ما له |
| Değerli meslektaşım, savunmanızı hazırlamak için dört haftadan fazla vaktiniz vardı. | Open Subtitles | يا زميلي المتعلم، أُتيح لك أكثر من 4 أسابيع لتحضير قضيتك، |
| Çok yakında sana omlet yapmak için yumurtaları kırmak zorunda olduğun zırvasını da öğretecektir. | Open Subtitles | قريباً سوف يخدعك بكلامه المبتذل ذاك عن كسر البيض لتحضير عجة البيض ألا تدرك ذلك؟ |
| Yemek yapmak için üç saat harcamanı senden kim istedi? | Open Subtitles | من طلب منكِ أن تمضي 3 ساعات لتحضير العشاء؟ |
| Emredersiniz. Gidip mekiği hazırlayayım. | Open Subtitles | نعم، سيدي سوف أذهب لتحضير المكوك |
| Birileri acıkmış galiba. Gidip yemeğini hazırlayayım. | Open Subtitles | يبدو أن أحدهم جائع سأذهب لتحضير طعامه |
| Okul çantalarını hazırla, masal anlat, oyuncaklarını toparla yok çişleri geldi, yok kabus gördüler... | Open Subtitles | لتحضير شناطهم المدرسية، والدمى، |
| Yani, Aickman ve Jonah ruh çağırma seanslarında ünlü olmuşlar. | Open Subtitles | -اعني بان جلسات "إيكمان" و"جوناه " لتحضير الأرواح كانت مشهورة |
| Kadim Yogi geleneklerinde, bedeni meditasyona hazırlamak için yoga duruşları kullanılırdı. | Open Subtitles | ففي تقاليد اليوغا القديمة، كانت تستخدم وضعيات اليوغا لتحضير الجسم للتأمل. |
| ve doktor odaya ilk vuruşu hazırlamak için odaya geldiğinde anı belgelemek için resim çekip çekemeyeceğimi sordum. | TED | وعندما دخل الطبيب لتحضير الجرعة، استأذنته لالتقاط صورة لتوثيق تلك اللحظة. |
| Diyelim ki siz bir ebeveynsiniz ve akşam yemeği hazırlamak için kesintisiz 25 dakikaya ihtiyacınız var. | TED | دعنا نقول أن أحدكم من أولياء الأمور، ويحتاجُ إلى 25 دقيقة من الوقت دون انقطاع لتحضير وجبة العشاء. |
| Misafirlerimize münasip bir kahvaltı hazırlamak için elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | قم بما في وسعك لتحضير إفطار جيد لضيوفنا. |
| Oh, beni dinleyin. Yemeği hazırlamak yerine, burada durmuş çene çalıyorum. | Open Subtitles | علي اللحاق بجابرين على السفرة لتحضير العشاء |
| Doğa ana koyunu yapmak için milyonlarca yıl uğraştı. | Open Subtitles | الطبيعة استغرقت ملايين السنين لتحضير الخراف |
| Omlet yapmak için birkaç yumurta kırmak zorundayız. | Open Subtitles | حسناً، علينا جميعاً كسر بعض البيض لتحضير عجّة البيض |
| Limonata yapmak için 20 dakikadır içeride. Allah'ım ya. | Open Subtitles | يا للهول ذهبت إلى هناك لتحضير عصير الليمون منذ 10 دقائق |
| Ben gidip tatlıyı hazırlayayım. | Open Subtitles | سأذهب لتحضير الحلوى |
| Anlıyorum. Kahvaltıyı hazırlayayım. | Open Subtitles | سأذهب لتحضير الأفطار |
| Ben gidip yemeği hazırlayayım. | Open Subtitles | انا علي ان اذهب لتحضير العشاء |
| Gelip masayı hazırla lütfen. | Open Subtitles | تعالي لتحضير الطاولة من فضلك. |
| Hannah, gel sofrayı hazırla. | Open Subtitles | (هانا)، تعالي لتحضير مائدة العشاء |
| Yani ruh çağırma seansı Aickman ve Jonah adında iki medyum tarafından başlatıldı. | Open Subtitles | -كانت هناك جلسة لتحضير الأرواح بقيادة " إيكمان" -ومع " جوناه " كوسيط |
| Ölüyle iletişim için nasıl ruh çağırma ayini yapılır. | Open Subtitles | كيف تقوم بجلسات لتحضير الأرواح |