Kendi karını savunacak kadar bile cesaretin yok mu senin? | Open Subtitles | أنت لا تملك حتي عزيمة كافية لتدافع عن زوجتك ؟ |
Yani kendini savunacak yaşa gelene kadar. | Open Subtitles | عندما أصبحتَ أخيراً كبيراً كفاية لتدافع عن نفسِك ؟ |
Onu savunmak için geldiysen gününü boşa harcamış olursun. | Open Subtitles | إن كنت قد جئت هنا لتدافع عن قضيته فزيارتك ليست لها فائدة |
Adam evinize girdi. Kendinizi savunmak en doğal hakkınız. | Open Subtitles | إقتحم الفتى منزلك، كان لديك كلّ الحق لتدافع عن نفسك. |
yoksa sadece savunmanı mı planlıyorsun? | Open Subtitles | أم أنك خططت لتدافع عن نفسك ؟ |
Tekniği savunmanı istemiyorum Richard. | Open Subtitles | لا أحتاجك لتدافع عن التقنية (أمامي يا (ريتشارد |
kendini nasıl savunacaksın? | Open Subtitles | ماذا لديك لتدافع عن نفسك؟ |
Kendini nasıl savunacaksın bakalım? | Open Subtitles | ماذا ستقوله لتدافع عن نفسك؟ |
Kendini savunacak bir şeyin var mı? | Open Subtitles | هل لديك شيء لتقوله لتدافع عن نفسك؟ |
Sahiden de Shim Hye Ji denen kızı savunmak için kavgaya mı girdin? | Open Subtitles | هل حقا دخلت فى شجار لتدافع عن شيم هاى جي او أياَ ما كان أسمها ؟ |
Kendi topraklarını savunmak için, uyarı niteliğinde bir nara atar. | Open Subtitles | لتدافع عن منطقتها فإنها تدّعي أحقّيتها بعواء تحذيري |
Kendini savunmak için bir ayna parçası al. | Open Subtitles | واستخدم أحد الشظايا لتدافع عن نفسك. |
Hemen kesivermeliyim seni. Kendini nasıl savunacaksın peki? | Open Subtitles | وماذا ستقول لتدافع عن نفسك ؟ |