| Babama odaklanma vaktiydi. | Open Subtitles | حان الوقت لتركيز جهودي على والدي |
| Yoğun bir odaklanma gerektirir. | Open Subtitles | انها تحتاج لتركيز عالي |
| Keskin bir odaklanma istediğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | أظن إننا بحاجة لتركيز شديد. |
| Işığı bir güneş panelinde odaklamak için kristalleri kullanıyorum, onları daha etkili yaparak fakat estetik kullanarak. | TED | لذلك أستخدم هذه البلورات لتركيز الضوء على ألواح الطاقة الشمسية، لجعلها أكفأ، ولكن باستخدام الجماليات. |
| Sinyali odaklamak için antenin üzerinde uçman gerekiyor. | Open Subtitles | ستضطر للطيران فوق الهوائي لتركيز الإشارة |
| Yani özetle Hiçbir çeşit arkadaşı yok. | Open Subtitles | لتركيز هدفنا عليه , ولا أصدقاء من أي نوع |
| Keskin bir odaklanma istediğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | أظن إننا بحاجة لتركيز شديد. |
| Görüşünü evrensel zamana odaklamak için. | Open Subtitles | لتركيز رؤيته على الوقت العالمي. |
| Bir çember etrafında şekle girmiş yedi tane anahtar vardı... ...onların elinde evrenin enerjisini odaklamak için... ta ki tanrı gelip... | Open Subtitles | وكان لديهم سبعة مفاتيح، على شكل دائرة لتركيز قوّة الكون فى قبضتهم ...حتّى جاء (الله) وقال |
| Yani özetle Hiçbir çeşit arkadaşı yok. | Open Subtitles | لتركيز هدفنا عليه , ولا أصدقاء من أي نوع |