"لتعثر" - Translation from Arabic to Turkish

• bulmak için
• bulman
• bulmaya
• bulması için
• bulabilmen için

Al sana, düğüne getirecek bir kız bulmak için süre işte.
هذا يتيح لك الوقت لتعثر على فتاة لتحضرها معك إلى الزواج.

O sorunlu bir, vahşi çocuktum yolunu bulmak için bir şans hiç kim.
لقد كانت مضطربة, فتاة جامحة لم تحصل ابداً على فرصة لتعثر على طريقها

Kızımı ve karımı öldüreni bulman için 24saatin var yoksa kendini ölü biri sayabilirsin.
لديكَ 24 ساعة لتعثر على قاتل زوجتي و أبنتي ، أو ستكون ميّتاً.

Beni bulman uzun sürdü.
وجدتُكَ في الحمام استغرقكَ الأمر طويلاً لتعثر عليّ

"Baksana", onları uyarmaya mı yoksa Debbie'yi bulmaya mı gelmişti bunu bilmeye imkan yok.
ثم عادت لوك إليهم إما لتحذيرهم أو لتعثر على ديبي من أجلي ليس هناك طريقة لنعرف

Belki de sadece kendisini bulmaya ihtiyacı vardı, efendim.
يحتفلون في كل عاصمة في القارة ربما قد إحتاجت لتعثر على نفسها يا سيدي

Ben de ona gitmesi gereken yeri bulması için yardım edeceğim.
وعليّ مساعدتها لتعثر على طريقها الى حيث عليها الذهاب

Sana söz veriyorum ki o hayatta ve onu bulabilmen için seni bekliyor.
أقسم لك أنّه حيّ وبانتظارك لتعثر عليه

Tabii bunun Marcus'a arkadaş bulmak için en iyi yöntem olduğunu düşünüyorsan.
إذا كنت تظن أن هذا هي أفضل وسيلة لتعثر على صديق لماركوس

Tabii, kasedi bulmak için kalmadın değil mi evde?
بالتأكيد ، هذا ليس السبب لمغادرتك المنزل لتعثر عليه ؟

Eşleşen sesleri bulmak için o kadar şarkıyı taramak inanılmaz bir süreç gerektirir.
تجميع كُل تلك الأغاني لتعثر على الأغنية المُتطابقه تبدو أنها تأخذ قوة معالجة لا تصدق

Sonraki Mahşer Atlısını bulmak için size ve yeteneklerinize ihtiyacı vardı.
لقد كانت بحاجة لقُدراتكم لتعثر على الفارس التالي

Babam seni Mike Traceur'ı bulman için mi programladı?
هل برمجك والدى لتعثر على مايك تراسر ؟

Ona alabileceği şeyleri bulman için seni işe aldı.
لقد وظفك لتعثر له على أشياءٍ يشتريها

Başka bi damar bulmak için iç güdülerini kullanmana izin verecek insanlar bulmaya
يمكنك إستخدام غريزتك لتعثر على إكتشاف جديد مع أشخاص جدد.

Ah, buraya yazarı bulmaya geldin, değil mi?
جئتَ لتعثر على المؤلّف أليس كذلك؟

- Lola onu bulmaya gitti.
"لولا" رحلت لتعثر عليه.

- Batı Edmonton alışveriş merkezini hatırla, hani babamın seni bulması için polis çağırdığı...
أتذكر عندما ذهبنا إلى مول إدمنتون الغربى و إضطر أبى للاتصال بالشرطة لتعثر عليك؟

- O halde seni bulması için bir sebep vermelisin.
عليك إذاً أنْ تعطيها سبباً لتعثر عليك