| Dikiş tam tutmamış gibi. Orayı Kapatacak bir şey bulsan iyi olur. | Open Subtitles | لا يبدو ذلك مخيطاً تماماً ربما يتوجب عليك وضع شيء لتغطيته |
| Dikiş tam tutmamış gibi. Orayı Kapatacak bir şey bulsan iyi olur. | Open Subtitles | لا يبدو ذلك مخيطاً تماماً ربما يتوجب عليك وضع شيء لتغطيته |
| Kapatacak bir şeyler bulalım. | Open Subtitles | لنبحث عن شيء لتغطيته. |
| Bu şey onu sarmak için yeterince büyük değil. | Open Subtitles | هذا الشيء ليس كبير بما يكفي لتغطيته |
| Hay Allah, onu sarmak için bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أوه. أحتاج شيءا لتغطيته مع. |
| Madenin hatası olduğunu kanıtlamak için dul kadınlardan para koparttın sonra da madenden para alarak örtbas etmeye çalıştın. | Open Subtitles | بأخذ المال من الأرامل بذريعة أنه ذنب المنجمين , ثم تأخذه من المناجم لتغطيته |
| Ve tüm bunlar da Aster Şirketi'nin bunları örtbas etmeye çalışması yüzünden oluyor. | Open Subtitles | وأعتقد ان كل هذا محاولة من (استر كوربس) لتغطيته |
| Her ne ise örtbas etmek için iki eyaleti haritadan sildiler. | Open Subtitles | مهما ان كان , فقد قاموا بالقضاء علي مدنتين بالخريطة لتغطيته |
| Ama örtbas etmek için bir komplo var. | Open Subtitles | لكن هناك مؤامرة هائلة لتغطيته |
| - Kapatacak yüzü pek kalmamış. | Open Subtitles | لم يبقى وجه لتغطيته |
| Belki de bu işi örtbas etmek için numaradan soygun tezgâhladı. | Open Subtitles | لربّما نظّم a إقتحام لتغطيته. |