Sabba şehri kuşatması sırasında zehirli sürüngenleri öldürmek için Nil Nehri'nden nasıl balıkçıl kuş getirttiğini duyduk. | Open Subtitles | لتقتل الأفاعى السامة عندما قمت بحصار مدينة سابا |
öldürmek için değil geçmişe ateş ediyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تطلق النار لتقتل أنت تطلق النار على الماضي |
Açıkçası, bir kurutemizleyiciyi öldürmek için herhangi bir teşviğe ihtiyacın yoktur. | Open Subtitles | بشكل عام، لست بحاجة إلى دافع اضافي، لتقتل منظّف الملابس، لما قلقت بذلك لو كنت مكانك. |
Hitler'e öldürmeye cesaretiniz yok, bu yüzden görevi imkansız hale getiriyorsunuz. | Open Subtitles | أنت ليست لديك الشجاعة لتقتل هتلر لذا تجعل الآن المهمة مستحيلة |
Organizmayı öldürecek kadar güçlü, etkilenmiş vücudu öldürmeyecek kadar zayıf. | Open Subtitles | قويه بما يكفى لتقتل هذه الخلايا لكن ضعيفه بالنسبه للمضيف |
Sizde Hitler'i öldürme cesareti yok, bu nedenle görevi imkansız kılıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت ليست لديك الشجاعة لتقتل هتلر لذا تجعل الآن المهمة مستحيلة |
Çocuğu öldürmene izin mi verseydim? | Open Subtitles | هل كان عليّ تركك لتقتل الفتى ؟ |
Sen bir katilsin yüzbaşı, seni buraya benim kurtarmaya çalıştığım insanları öldürmen için gönderdiler. | Open Subtitles | كـ قاتل يا كابتن ، أنت أرسلت هنا لتقتل الناس، بينما كنت أحاول إنقاذهم |
Belki de bizim havaya bulaştırdığımız virüsleri öldürmek için koymuşlardır. | Open Subtitles | ربما لأنهم هنا لتقتل أي حشرات نتنشقها في الجو |
Bu yüzden öldürmek için onun doktorlarından birini seçtin çünkü bunu yapmak her şeyi düzeltecekti. | Open Subtitles | لذا فاخترت أحد أطباءها لتقتل لأن هذا سيصحح كل شئ |
Ama patlayıcı öldürmek için tasarlanmamıştı. | Open Subtitles | بأستثناء ان المتفجرات لم تكن مصممة لتقتل |
Anladım, yani bir Ölüm Meleğini öldürmek için birine aşık etmeli ve onu kurtarmasını sağlamalısın. | Open Subtitles | إذاً لتقتل إله موت عليك أن تجعله يقع في حب بشر وتجعله ينقذ حياته |
Bir pengueni öldürmek için yeterince hidroflorokarbon saldın bile. | Open Subtitles | لقد أصدرت كمية كافية من الهيدروفلوروكربون، لتقتل بطريقاً |
Bryce'a ateş etme şansı bulursan öldürmek için edersin. | Open Subtitles | عندك فرصة لاطلاق النار على برايس لاركن ، تطلق النار لتقتل |
Bir yerlerde bir şeylerin yanlış olduğunu söylerken kendisini öldürmeye kalkışmasından başka şeyleri mi kastediyordun? | Open Subtitles | حين قلت أنه يوجد خطأ ما فى مكان ما هل عنيت شيئاُ أكثر من القوة لتقتل نفسها ؟ |
Orduda, tanımadığın adamlar... seni tanımadığın insanları öldürmeye yollar. | Open Subtitles | الجيش أنه رجل ما يرسلك لتقتل رجل ما لاتعرفه.. الجيش |
Elbette insan kendi vatandaşlarını öldürecek silahlar satana kadar gerçekten tarafsız olamıyor. | Open Subtitles | بالطبع انت لست مؤمن بالدولية حقاً حتى بعت الاسلحة لتقتل ابناء وطنك |
Bu casusu öldürme görevi ile seni onurlandırıyorum. | Open Subtitles | سأعطيك الشرف لتقتل هذا الجاسوس القذر. |
Benim için kendini öldürmene gerek yok. | Open Subtitles | أنت لست مجبراً لتقتل نفسك لتثير إعجابى |
Onca şeyi bizi yolda öldürmen için atlattığımızı düşünmek istemem. | Open Subtitles | أكره فكرة كوننا نجونا من كلّ هذا لتقتل كلينا في حادث سير. |
Daha fazla insanı öldürmesi için onu serbest bırakamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تركها طليقة لتقتل المزيد من الناس |
Adam öldürmenin en hafif yolu onu yere serip bu şekilde tekmelemektir. Gördünüz mü? | Open Subtitles | لتقتل عدوك بسلاسه عليك بأن تطرحه أرضاً و تركله فى ظهره |
Beni takip eden manyak bir hatun var. Bahse varım başkanı vurmak için buradadır. | Open Subtitles | توجد امرأة مجنونة تتبعني أنا أضمن لك أنها هنا لتقتل الرئيس |
Yaban arılarını çeken bir salgı yayar, ve onlarda larvaları öldürür. | Open Subtitles | تفرز موادّ كيميائيّة تجذب الزنابير لتقتل تلك اليرقات فحسب |
Çünkü seni birkaç tanık ve yazılı bir itiraf bırakmadan birini öldürebilecek kadar zeki olmadığını bilecek kadar uzun tanıyorlar. | Open Subtitles | الذين يعرفونك بطريقه كافيه للإشاره إلى أنك قذر بما يكفى لتقتل بدون ترك شهود أو إعتراف موقع |
Kendini öldürtmek için bu kadar acele ediyorsan, tamam. | Open Subtitles | إنها تقريباً التاسعة انت فى عجلة من أمرك لتقتل نفسك |
Kendi oğlunu öldüremediğin için mi benimkini öldürdün? | Open Subtitles | لستَ رجلاً لتقتل إبنك؟ توجب عليك قتل أبني |