| Campagna'dan buraya kadar, bunu söylemek için mi geldin? | Open Subtitles | أتيت كل هذا الطريق من كامبانيا لتقول ذلك ؟ |
| Sırf bunu söylemek için mi onca yolu teptin? | Open Subtitles | هل تخبرني بأنك اتيت كل هذه المسافه الى هنا فقط لتقول ذلك ؟ |
| Bir annenin bunu kendi çocuğu için söylemesi korkunç bir şey fakat, o yeterince güçlü mü, bilmiyorum. | Open Subtitles | إن هذا شيءٌ فظيع لأمٌ لتقول ذلك عن ولدها لكن... |
| Senin için söylemesi kolay. | Open Subtitles | الأمر سهل بالنسبة لك لتقول ذلك |
| Tüm hayatım boyunca Bunu söylemeni bekledim. | Open Subtitles | لقد أنتظرت طوال عمري لتقول ذلك |
| Bunu söylemeni ne kadar uzun zamandır beklediğimi bilmene imkan yok. | Open Subtitles | أنت لا تعلم كم إنتظرتك لتقول ذلك. |
| Senin için söylemesi kolay. | Open Subtitles | سهلٌ عليك لتقول ذلك |
| Bunu söylemeni o kadar uzun zaman bekledim ki. | Open Subtitles | أنتظرتك طويلا لتقول ذلك |