| Dinlenme döneminin bittiğini söylemek istemiyorum ama, ben bu rolu oynamak için doğdum. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا أقول لك لتلغي باقي الجلسة، لكنّي ولدت لأداء هذا الدور |
| Allahtan Carla çok sakin. Lisede çıktığın kaltağı arayıp, davetini iptal ettiğini söylemen için son şansın. | Open Subtitles | حسناً، هذه آخر فرصة لك لتلغي دعوتك لتلك الساقطة التي كنت تواعدها في الثانوية |
| Randevunu iptal etmek için aradı! Beni aptal mı sanıyorsun? | Open Subtitles | اتصلت لتلغي موعدها هل تعتقد يأنني حمقاء؟ |
| Bir keresinde bir spor salonu kontratını iptal ettirebilmek için eşinin boğulduğunu iddia eden birine göre bize çok tepeden bakıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ متكبرة جداً بالنسبة لامرأة ادعت يوماً أن زوجها غرق لتلغي اشتراكها بصالة التمارين |
| İki akşam yemeği bir de gece içkisi için sözleşmiştik. Son dakikada arayıp iptal etti. | Open Subtitles | كان لدينا موعدان للعشاء ، ومشروب متأخر ، واتصلت لتلغي الموعد في اخر دقيقة |
| Geçmiş hatalarını düzeltmek için mi? | Open Subtitles | لتلغي أخطاء الماضي. |
| - Yani beni, ayrılmak için mi arıyorsun? | Open Subtitles | إذًا أنتَ تتصل لتلغي الموعد ؟ |
| Geri dönmek için artık çok geç! | Open Subtitles | لقد فات الاوان لتلغي ما حدث |
| Annie. İptal etmek için aramıyorsun değil mi? | Open Subtitles | آني) أنـتِ لا تتصليـن لتلغي موعدنا) |
| Vazgeçmesi için Maggie ile konuş. | Open Subtitles | عليك أنّ تتحدث مع (ماجي) لتلغي الزفاف |