| O zaman gidip arabada uyu da biz de rahat edelim. | Open Subtitles | إذا أذهب لتنام في السيارة و أفسح لنا مكان هنا |
| Şimdi eve git ve yat. Benim ise daha yapacak işlerim var. | Open Subtitles | و الآن إذهب إلى المنزل لتنام و أنا لدي بعض الأمور للقيام بها هنا |
| Tamam, en azından yatacak bir kanepen var. | Open Subtitles | لابأس, حسنا على الأقل لديك أريكة لتنام عليها |
| Gündüzleri insanlarla yürüyen... ama geceleri... büyük denize kaçan, uyumak için. | Open Subtitles | التي سارت بين البشر في النهار ولكن في الليل كانت تنسحب الى البحر العظيم، لتنام |
| Bu şehir uykuya yatırıldı ırkımız bir gün geri döner umuduyla. | Open Subtitles | هذه المدينة ترِكت لتنام... علي أملِ بأن يعود جنسنا مرة اخرى. |
| uyuman için sana bir ev bulacağım... hatta orada yiyecek birşeyler bile bulabilirsin.Anladın mı yavrum? | Open Subtitles | سأجد لك بيت لتنام فيه وتأكل حتى ربّما مع فرصة ضعيفة |
| yatağa gel, gece sen dışardayken uyuyamıyorum. | Open Subtitles | تعال لتنام لا يمكننى النوم و أنت بالخارج |
| Bu gece kalacak bir yere ihtiyacın var, annenin yanında ben kalacağım. | Open Subtitles | أنت ستحتاج مكان لتنام فيه الليلة لأنني سأبقي عند أمك. |
| Evet, yatağına gelir uyuyana dek sana emlak ilanlarını okurdum. | Open Subtitles | أتذكر هذا ، أعتدت أن أذهب معك إلى السرير وأقرأ عليك من قسم العقارات لتنام |
| Allah iyiliğini versin be adam, sarhoşssun sen, git de evine uyu bari. | Open Subtitles | رجل طيب ،لابد انك سكران اذهب لتنام |
| "Git uyu böylece ateş ettiğimde zarar görmezsin." | Open Subtitles | "اذهب لتنام حتى لا تصاب عندما أطلق النار " |
| Do Jin, uyan. Hadi evine gidip yat. | Open Subtitles | دو جون استيقظ , لنذهب بسرعه الى البيت لتنام |
| yat ve uyu. | Open Subtitles | . اعتقد انك ستذهب الى الفراش لتنام |
| Öyleyse git kendine yatacak güzel bir bank bul. | Open Subtitles | أعثر على مقعد في قطار الانفاق لتنام عليه |
| Karım ve ben herşeyi ayarladık karım komşumuz Zita ile beraber yatacak. | Open Subtitles | زوجتي و أنا رتبنا الأمر ستذهب لتنام مع زيتا .... جارتنا |
| Onu kaybettiğini sanıyordum. Evet, artık uyumak için onu istemediğini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنك فقدته - نعم، ظننتك لم تعد تحتاجه لتنام - |
| Uyanmak için bir hap, uyumak için bir hap günü geçirmesi için bir hap ve finalde de tüm bu hapları yutmak için bir kadeh tanqueray. | Open Subtitles | حبة لتستيقظ وحبة لتنام وحبّه لتخديرها طوال اليوم وبعد ذلك تتناول مشروب التانكويري لغسل كل ذلك |
| Ayrı odalar, ofis kanepelleri, rezil haldeki zemin rahat uykuya uygun bir yer değil. | Open Subtitles | في الغرفة الاحتياطية والمكتب أو الفنادق الردئية ليست أماكن لتنام براحة |
| Haydi adamım kalk ve kendini toparla. Sana uyuman için para vermiyoruz. | Open Subtitles | هيا استيقظ انت نحن لا ندفع لك لتنام هكذا |
| yatağa geleceğini söylemiştin. | Open Subtitles | أعتقد بأنك قلت سوف تأتي لتنام هل كنت مستيقظاً طوال الليل. |
| Bu gece kalacak yer bulamazsan Londra Hanı'nda olacağım, kilisenin yanında. | Open Subtitles | إن لم تجد مكاناً لتنام الليلة جوار الكنيسة |
| Hiçbir şeyden konuşmuyoruz. Sen yatağına gidiyorsun. | Open Subtitles | نحن لا نتحدث عن أي شيء أنت ستذهب لتنام |
| Ona dedim ki, bırak uyusun. O da bıraktı kızı, uyuması için. | TED | اخبرته دعها تذهب لتنام, تركها تذهب للنوم |
| Günaydın şekerim. Biraz daha uyumana müsade ettim ama artık kalkmalısın. | Open Subtitles | صباح الخير عزيزي، تركتك لتنام لكن يجب عليك الاستيقاظ |
| Sanırım kendine Uyuyacak başka bir yer bulman gerekecek. | Open Subtitles | أعتقد أنه عليك أن تجد مكاناً آخر لتنام فيه |
| Dışarı çıkacağımız tek akşamda ise başka bir erkekle yatmak için beni ekti. | Open Subtitles | والموعد الوحيد الذي كان من المفترض ان نخرج به تخلت عني لتنام مع شخص آخر |