| Bana katılmak için içkini bitirmeye 10 dakika veriyorum. | Open Subtitles | لديك عشر دقائق لتنهي هذا الكوكتيل قبل أن تنضم لي, هل تفهم؟ |
| Son seanslarına geldiğini ama ona göre terapiyi bitirmeye hazır olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال انكِ كنتي تعملي على طريقك من خلال جلساتك الاخيرة ولكن هذا في منظوره انك مستعدة لتنهي علاجك |
| İşini bitir ve en kısa sürede buraya dön. | Open Subtitles | لتنهي هذه المسألة وعد إلى هنا باسرع ما يمكنك |
| Hayır, tanıdık gelmedi. Cümleni bitir. | Open Subtitles | لا , أنا آسفة لاأعرفهذاالمثل,لتنهي الجملة. |
| Bunu bensiz bitirmek için lanet bir stenocuyu başıma sardın. | Open Subtitles | وجعلتني أملي على كاتب لعين لتنهي المسألة من دوني |
| Yazını bitirmek için iki gün uzaklaştığında yaşadığımız harika geceyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين المرة التي رحلتي فيها لتنهي مقالتكِ ثم أخذتك للعشاء وأمضينا ليلة رائعة |
| Liseyi bitirmen 4 yıl mı sürdü? | Open Subtitles | استغرقت 4 سنوات لتنهي الثانوية |
| Doktor adama demiş ki: "Umarım mutlusundur Sen golf turunu bitirmeye çalışırken karın korkunç bir kaza geçirdi." | Open Subtitles | إذاً قال له الدكتور: آمل أن تكون سعيداً "عندمـا كنت خارجاً لتنهي جولتك في لعبـة الجولف |
| Bir işi kendin başlatmışsan bitirmeye de hazırlıklı olacaksın. | Open Subtitles | ...تبدأ شيء بنفسك ...يجب أن تكون مستعداً لتنهي الأمر |
| Buraya işi bitirmeye mi geldin? | Open Subtitles | ماذا ؟ هل جئت إلى هنا لتنهي مهمتك ؟ |
| İşi bitirmeye mi geldin? | Open Subtitles | ماذا ؟ هل جئت إلى هنا لتنهي المهمة ؟ |
| İşi bitirmeye geldiğini sandım. | Open Subtitles | ظننتك أتيت إلى هنا لتنهي الأمر. |
| Bunu yaz sonuna kadar bitir sonra da burayı terk et. | Open Subtitles | لتنهي ذلك بنهاية الصيف ثم ارحلي للصالح العام |
| Hayır, bitir. Ne diyordun? | Open Subtitles | لا، لتنهي ما كنت تقول |
| - Roscoe, buraya gelip krepini bitir. | Open Subtitles | شكرا لك. (روسكو)، عليك أن تأتي لتنهي إفطارك. |
| Ama ilerde damadım olmasını umduğum adamla tartışmasını bitirmek için beni dışarı attı. | Open Subtitles | لتنهي شجارها مع الرجل الذي آمل أن يغدو زوج ابنتي مستقبلًا. |
| Başladığım işi bitirmek için geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنك ستأتي إلى هنا لتنهي ما بدأته أنا |
| Gücüm yok, o yüzden bitirmek için bir şey söyle. | Open Subtitles | قولي شيء لتنهي الأمر فليس لدي القوة |
| Paraya okulunu bitirmen için mi ihtiyacın var? | Open Subtitles | تحتاج للمال لتنهي الجامعة او شئ ما؟ |
| ama... bitirmen için yeterince iyi değil mi? | Open Subtitles | ولكن... ليسوا جيدين بما فيه الكفاية لتنهي القطعة؟ |
| Onu bitirmen gerek. | Open Subtitles | احتاجك لتنهي ذلك |
| Doğum iznini, tezini tamamlamak için değerlendirecek. | Open Subtitles | ستستغل إجازة الأمومة لتنهي أطروحتها. |