| üç hafta önce beni terk etti ve bir daha ondan haber alamadım. | Open Subtitles | تركني لثلاثة اسابيع ماضية ، ولم أسمع عنه شيئا منذ ذلك الحين |
| üç hafta boyunca savaşıp bir yandan da yardım istiyorduk. | Open Subtitles | لقد قاتلنا لثلاثة اسابيع , بينما كنا نطلب المساعدة |
| Sayın yargıç, söyleyeceğimi palavra olarak düşünebilirsiniz ama bir üç hafta daha burada duramam. | Open Subtitles | سيادة القاضية أعرف أن كلامي قد يبدو أنانياً لكن لا أستطيع الجلوس في محاكمة لثلاثة اسابيع |
| Üç haftadır bir ATF hücresinde kalıyordum. | Open Subtitles | وكنت محتجزاً لدى مكتب الكحول و الاسلحة النارية لثلاثة اسابيع |
| Bir keresinde üç haftalık detoks programına yazılmıştık. | Open Subtitles | ذهبنا على هذا الخط للتطهير مرة لثلاثة اسابيع |
| Onun için özür dilerim, bu harika yerde üç hafta eğleneceğiz ve ondan bir hafta sonra da fatura gelecektir. | Open Subtitles | لثلاثة اسابيع نحاول الإستمتاع بهذا الجحيم... ... لكن الإسبوع الرابع تصب غضبها على عامل الإستقبال |
| üç hafta boyunca Yahudilere işkence edilmemişti. | Open Subtitles | لابد من ان تمسك غضبك لثلاثة اسابيع (الدورة التي خسرت المانيا فيها وغادر هتلر الاستاد غاضبا) |
| Üç haftadır yokum ve defalarca geldin. Ne var? | Open Subtitles | أنا غبت لثلاثة اسابيع و أنت تزوروني كذلك مرتين ، ماذا تريد ؟ |
| Üç haftadır yoktum sadece. | Open Subtitles | كنت غائب فقط لثلاثة اسابيع |
| - Bayat, küflü, üç haftalık değilsen tabii. | Open Subtitles | الا لو كنت متعفنا لثلاثة اسابيع |