| Sadece, durumumun farkında olduğumu, toplum için bir tehdit olmadığımı anlamanızı sağlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إنّني أحاول أن أشرح لك بأنّني مدركٌ لحالتي وهو أنّه يجب ألا أكون تهديداً على المجتمع |
| Doktorlar durumumun sonucunda böyle olduğunu söylediler. Elime ne oldu? | Open Subtitles | يقول الأطباء أنها نتيجة لحالتي ماذا حدث ليدي ؟ |
| Sağlık durumumun hassasiyeti sebebiyle açıklamam kısa olacak. | Open Subtitles | نظراً لحالتي الصحيه الضعيفه، فإن إعلاني سيكون مُختصراً. |
| Doktorlar durumumun sonucunda böyle olduğunu söylediler. | Open Subtitles | يقول الأطباء بأنها نتيجة لحالتي |
| Polis benim durumumla ilgili özel bir ayrıcalık sundu. | Open Subtitles | قامت الشرطة بعمل إستثناء خاص بالنسبة لحالتي |
| Kelmaa'nın benim durumumla ilgili değerlendirmesi doğruydu, Malek. | Open Subtitles | تقدير كيلماء لحالتي كان صحيحاًَ يا مالك |
| - Benim bu durumumla bir ilgisi yok. - Ben sadece diyorum ki... | Open Subtitles | ـ لا علاقة لحالتي بالأمر ـ ما أريد قوله ... |