| Wilson ve Penzias bunun tek sebebinin gökyüzünün başka bir yerinden gelen kozmik bir olayın yankısı olabileceği olduğunu fark ettiler. | Open Subtitles | أدرك بنزياس و ويلسن أن السبب الوحيد لمجيء شيء من كافة أنحاء السماء كونه في الواقع صدى خافت لحدث كونيّ ضخم |
| Bir olayın görüntülerini zihnimde canlandırabiliyorum... ve içinde dolaşabiliyorum. | Open Subtitles | يمكني صنع صورة إفتراضية لحدث في مخي وبعدها يمكني تحليلها |
| Her zaman olay mahallindesin. Ben sana olayı göstereceğim şimdi. | Open Subtitles | فى الحدث دائما فى لحدث سوف أجعلك دائما فى الحدث |
| Sam, beni pazar günü etkinliğe çağırdı ve ona gideceğimi söyledim. | Open Subtitles | دَعتني سام لحدث بيوم الأحد وأخبرتها أنني سأحضر |
| Bazen Domuzlar Körfezinin otomotiv karşılığı... olarakta isimlendirilen bir olay için | Open Subtitles | لحدث يسمى في بعض الأحيان النظير لسباق السيارات فى خليج الخنازير. |
| Bu sene de dul ve yetimler için bir etkinlik düzenleyeceğin konusunda sana güvenebilir miyim? | Open Subtitles | هل ما زلت أعول عليك لحدث الأرامل والأيتام هذا العام ؟ |
| Basit bir hayır etkinliği için bu kadar çok yanıt aldığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أننا تلقينا الكثير من الردود لحدث خيري كهذا. |
| Bu geceki küre etkinliğine hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | بينما يستعدّون لحدث سقوط الكرة. |
| Bu tür karmaşaların daha büyük bir olayın habercisi olmaları her zaman mümkündür. | Open Subtitles | هناك دائما احتمال ان هذا الالتباس مقدمة لحدث عظيم |
| Parçalı hafıza kaybı tek bir belli olayın unutulmasıdır. | Open Subtitles | ,فقدان الذاكرة الفجوي هو فقدان الذاكرة لحدث واحد معين |
| Bu kartların her birinde gelecekte yaşanabilecek bir olayın detaylı hikayesi yazıyor. | Open Subtitles | ... كلٌ من هذه البطاقات تحتوي سيناريو مفصل لحدث ٍ كارثي محتمل |
| Çipin bu hale gelmesini kimse beklemiyordu. Bir olayın görüntülerini zihnimde canlandırabiliyorum ve içinde dolaşabiliyorum. | Open Subtitles | إنه شيء تفعله الشريحة لم يتوقعه أحد يمكني خلق صورة إفتراضية لحدث في عقلي |
| Bir olayın görüntülerini zihnimde canlandırabiliyorum ve içinde dolaşabiliyorum. | Open Subtitles | يمكني صنع صورة إفتراضية لحدث في مخي وبعدها يمكني تحليلها |
| Elektriğin ne olduğunu tam olarak anladığımız gün tarih, insan ırkının o güne dek gerçekleştirdiği en önemli ve muhtelemelen en büyük olayı yazmış olacaktır. | Open Subtitles | اليوم الذي سنعلم فيه ما هي الكهرباء سنؤرخ لحدث لربما هو اعظم واهم من اي حدث اخر في تاريخ الانسانيه |
| Beni hepiniz tanıyorsunuz,ben Vali Milio ve bugün burada trajik bir olayı anmak için toplanmış bulunuyoruz | Open Subtitles | انتم كلكم تعرفونى. انا مايور ميليو، و احب ان اقول لكم اليوم يصادف الذكرى السنوية لحدث مأساوي جدا |
| Görev için bizim yerde buluşmak yerine Çin mahallesi veya empanada bizi koşturup duruyor bu yüzden de susam topunu denemek istemiyorum. Keyfin bilir, çünkü bugünün en önemli olayı, cannolidir. | Open Subtitles | انت "مارك ويرهام" احد اعضاء مؤسستها تزورها قبل ان تتجه للمتحف لحدث الليله |
| - Demek istediği şey, ...onun duyurusuyla çakışacak bir etkinliğe ihtiyacımız var ki, günü sahiplenmesin. | Open Subtitles | ما يعنيه هو أنّنا نحتاج لحدث يتزامن مع إعلانه لكي لا يستطيع التميز ذلك اليوم |
| Bazen yiyişmek için veya büyük bir etkinliğe hazırlık yaparken vardiya aralarında uyumak için aşağı inerdik. | Open Subtitles | اعتاد الموظفون الذهاب إليه للمضاجعة أو النوم خلال المناوبات عندما كان علينا التجهيز لحدث كبير. |
| Seni yarın gece Trap23'te düzenlediğim bir etkinliğe davet etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود دعوتك لحدث صغير أنظمه غدا ليلا فى تراب23 |
| Fakat şimdi haritada. Bütün dünya tarihi bir olay için bu kasabaya odaklandı. | Open Subtitles | و لكنها على الخريطة الآن العالم كله نزل لهذه البلدة لحدث تاريخي |
| Baakir ve küçük kızlarını sırtında kayışla taşıyan eşi Nicole her türden insanın olduğu bu yerde, kahve servisi yapıyor çocuklara mangala oynamayı öğretiyor ya da yakında gerçekleşecek bir sosyal etkinlik için sembol çizmeyi gösteriyor. | TED | يثتواجد كل من باكير و شريكته نيكول، مع طفلتهم الرضيعة على ظهرها، هناك جميعاً، يقدّمون فنجاناً من القهوة، يعلّمون طفلاً كيف يلعب لعبة المنقلة اللوحية، أو يرسم لافتةً لحدث اجتماعي على الأبواب. |
| Okul Sonrası Başaranlar etkinliği için. | Open Subtitles | . لحدث ما بعد المدرسة |
| Don beni bu akşam hayvanat bahçesindeki bağış etkinliğine götürecek. | Open Subtitles | حسناً ـ (دون)، سيأخذني لحدث لجمع التبرعات |