Böyle anlarda, ailesinin seyretmiyor olmasını dilersiniz. | Open Subtitles | في لحظات كهذه نأمل ألا تكون عائلته تشاهد هذا |
Böyle anlarda insan kendini düşünmüyor. | Open Subtitles | فى لحظات كهذه لا يفكر المرء بنفسه |
Böyle anlarda, senin kalp atışlarını, kendiminki kadar net duyabiliyorum. | Open Subtitles | في لحظات كهذه أشعر بدقات قلبك وكأنها لي |
Böyle anlarda kendimi öldürmek istiyorum. | Open Subtitles | في لحظات كهذه أود الانتحار |
Evet, işte işimizi bunun gibi anlar için yapıyoruz. | Open Subtitles | لحظات كهذه هي ما ننجز العمل من أجلها. |
Julie, biliyorum beni çok kıskanıyorsun ve bu Böyle anlarda ortaya çıkar, ama şu an gerçekten çok kırılganım. | Open Subtitles | جولي)، أعلم بأنك تغارين مني لأبعد الحدود) وهذا يظهر في لحظات كهذه لكنني هش الآن |
Graysonlar Böyle anlarda kenetlenme eğilimindedir. | Open Subtitles | يميل آلـ(غريسون) للانغلاق على أنفسهم في لحظات كهذه |
Tracy Brand, işte Böyle anlarda STAR Labs'in sadece güzel beyinler için bir liman olmadığını hatılıyorum. | Open Subtitles | (ترايسي براند)، أتعلمين أن لحظات كهذه تذكرني أن معامل "ستار" ليست مجرد ملاذًا للعقول الجميلة |