| Bir başkasını kurtarmak için kendi hayatını tehlikeye atan kimse kötü olamaz. | Open Subtitles | لا أحد الذين يخاطرون حياته الخاصة لحفظ آخر يمكن أن يكون الشر. |
| Tutsak olarak bir değerim varsa onu hayatını kurtarmak için kullanabilirim. | Open Subtitles | إذا كان لدي أي قيمة كسجين، أنا قد استخدامها لحفظ حياتك. |
| Avustralya bu böcek türünü korumak için şişeleri değiştirmek zorunda kaldı. | TED | وأضطرت استراليا لتغيير القناني لحفظ النوع |
| Doğal kaynakları korumak için eşyaların yeniden kullanılması demek. | Open Subtitles | معناه اعادة استعمال المواد لحفظ مصادرنا الطبيعية. |
| İturi ormanına gittiğimde orman bazı hayvanlar ve bitkilerle koruma bölgesi olarak ayrılmıştı | TED | في ذلك الوقت غابات ايتوري وُجدت كغابات لحفظ بعض أنواع الحيوانات والنباتات |
| Buzdolabın icadından önce yiyecekleri uzun süre saklamak için kullanılan fermantasyon, hâlen dünya üzerindeki geleneksel varlığını sürdürür. | TED | تستخدم في الأصل كطريقة لحفظ الطعام قبل اختراع التبريد يظل التخمر طريقة تقليدية في أنحاء العالم. |
| 9 haneli bir şifreyi ezberlemem gerekse ben de hile yapardım. | Open Subtitles | لو أني مضطر لحفظ قنّ مكون من 9 أرقام، لتحايلتُ أيضًا. |
| Bu yüzden başvurduğumuz bir yaklaşım, proteinleri düzgün şekillerinde tutmak için, moleküler seloteyp işlevi gören ilaçlar tasarlamaya çalışmak. | TED | احد التوجهات التي نعمل عليها, محاولة تصميم ادوية تعمل بطريقة مثل جزيئييات الشريط اللاصق لحفظ البروتين في شكله الصحيح |
| Küçük kızınızın hayatını kurtarmanın tek yolu bu olmasaydı! | Open Subtitles | حتى وإن كانت الطريقة الوحيدة لحفظ إبنتك الصغيرة |
| Amerika ve Rusya'nın seçtiği bir geçici hükümet barışı sağlamak için Doğu Slav Cumhuriyeti'ndeki yerini aldı. | Open Subtitles | حكومة مؤقتة مشكلة من الولايات المتحدة وروسيا ستقوم بإدارة شئون البلاد لحفظ السلام |
| Her neyse, silahşörler, Pi topraklarını obur ejderhadan kurtarmak için harekete geçirildi. | TED | على أي حال، تمت مناداة الفرسان للتحرك لحفظ أرض باي من التنين الشره. |
| Bir hayatı kurtarmak, hücrelere ve hayati organlara kan akışını sağlamak. | Open Subtitles | لحفظ الحياة، للحصول على تدفق الدم إلى خلايا والأجهزة الحيوية في الجسم. |
| Kendi kıçını kurtarmak için arkadaşımı öldürmeye kalkıştı, o yüzden o da umurumda değil. | Open Subtitles | تراهن على قتل صديقي لحفظ مؤخرته, أنا لا أهتم بكم |
| Senden Dünya'yı ve kim bilir diğer kaç gezegeni kendi kıçınızı kurtarmak için kurban etmemeni istiyorum! | Open Subtitles | أنا أسألك أن لا تضحي بالأرض والله أعلم كم من الكواكب الأخرى لحفظ مؤخرتك |
| Kan dökmemek barışı korumak için, sıkı yönetim ilan etti. | Open Subtitles | لقد أعلن قانون الطوارئ لحفظ السلام لا لسفك الدماء |
| Kan dökmemek, barışı korumak için, sıkı yönetim ilan etti. | Open Subtitles | لقد أعلن قانون الطوارئ لحفظ السلام لا لسفك الدماء |
| Orada tamamen kalınabilir. Barışı korumak için. | Open Subtitles | فقد نلتصق هناك إلى فترةٍ غير محددة لحفظ السلام |
| Bu savaşa engel olmak için! Barışı koruma sorumluluğumuz var! | Open Subtitles | هذا لاجتيناب الحرب , لدينا المسؤولية لحفظ السلام |
| İkimiz de gururumun kendimi koruma içgüdümden daha güçlü olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف أن كبريائي يتعدى غريزتي لحفظ نفسي |
| Bunu sevdikleri özel şeyleri saklamak için kullanırlar. | Open Subtitles | أنها تستخدم لحفظ الأشياء الخاصة بالحب وتريد أن تبق أمنة |
| 9 haneli bir şifreyi ezberlemem gerekse ben de hile yapardım. | Open Subtitles | لو أني مضطر لحفظ قنّ مكون من 9 أرقام، لتحايلتُ أيضًا. |
| İnsan ırkını bu gezegende hayatta tutmak için daha sürdürülebilir bir şeye ihtiyacımız var. | TED | نحن بحاجة لشيء أكثر كفاءة لحفظ الجنس البشري من الإنقراض على هذا الكوكب. |
| Eminim töreni kurtarmanın bir yolunu bulacaksın. | Open Subtitles | بالطبع عليك أن تفكر في بعض الطرق لحفظ هذا الموكب |
| Azaltma işlemleri başladıktan sonra halk asayişini sağlamak için şart bu. 17. | Open Subtitles | هذا ضروري جداً لحفظ الأمن العام بعد أنْ يتم الإختيار |
| Benzer tekniği rastgele dizilmiş 4,140 rakamın sıralamasını yarım saat içinde hatasız ezberlemek için kullanmıştı. hatasız ezberlemek için kullanmıştı. | TED | استخدم تقنية شبيهة لحفظ الترتيب الدقيق لـ 4140 رقم ثنائي عشوائي في نصف ساعة |