| Haydi, bakın onlara! Bunlar istatistik değil. Onlar da kanlı canlı insanlar! | Open Subtitles | هيا أنظروا إليهم ليسوا أرقام إحصاءات إنهم أناس من لحم ودم |
| Ben kanlı canlı şeylerle uğraşıyorum ve dört tanesi yan odada yerde yatıyor! | Open Subtitles | أنا أتعامل مع اللحم والدم الحقيقي أربعة من لحم ودم مستلقين في ألواح الغرفة المجاورة |
| et ve kan bağımlısı biri, tıpkı en başta söylediğim gibi. | Open Subtitles | إنه آدمى من لحم ودم كما سبق لى أن قلت ورددت |
| Müdür canlı kanlı ihtiyaçları olan canlı kanlı bir kadın. | Open Subtitles | المديرة إمرأة من لحم ودم. مع رغبات من لحم ودم. |
| Heykelimin parçasıydın. Şimdi etten ve kemiktensin. | Open Subtitles | أنت جزء من منحوتتين أنت من لحم ودم الآن |
| Kanın döküldüğünde Eve ete kemiğe bürüneceğim. | Open Subtitles | عندما يُسكب دمكِ يا "إيف"، سيصبح لي لحم ودم |
| et ve kemikten yapılmış bir kız rüyadakinden daha iyi. | Open Subtitles | أنَّ فتاة من لحم ودم أفضل لك بكثير من أي فتاة في أحلامك. فتاة دافئة وتهتم لأمرك, وهي توجد أمام عينيك. |
| Ben de etten ve kandanım... ama insan değilim. | Open Subtitles | انا من لحم ودم ولكنني لست انسان |
| Hartfield'e getireceğim, ve kendiniz de göreceksiniz ki o kanlı canlı biri. | Open Subtitles | غدا بعد الظهر الساعة الرابعة بالضبط وسترين بنفسك انه موجود ومن لحم ودم |
| Hayvanların hissiz makineler olmadığını aksine, kanlı canlı yaratıklar olduklarını bilen Svend Age Saltum gibi bir domuz yetiştiricisinin bile bu tür uygulamaları benimsemiş olması çirkin bir şey olmanın da ötesinde, rezalettir. | Open Subtitles | في مزارع كمزرعة سفن سالتوم والذي يعلم ان الخنزير كائن حي من لحم ودم |
| kanlı canlı, soğuk kanlı katilin peşindeyiz. | Open Subtitles | نحن بآثر قاتل بدم بارد من لحم ودم |
| Bir zamanlar sizin gibi kanlı canlı biriydim. | Open Subtitles | ذات مرة كنت رجل لحم ودم مثلك تماما |
| Bu adam kanlı canlı moleküler bir bilgisayar. | Open Subtitles | فهو جهاز كمبيوتر مبرمج من لحم ودم |
| Ben kanlı canlı bir erkek olarak seviyorum onu. | Open Subtitles | بينما أهوى رجلا من لحم ودم |
| Karbon-fiber üzerine örülmüş gerçek et ve kan. | Open Subtitles | إن بها لحم ودم حقيقي ومُبطنة بألياف كربونية |
| Düşman yenilmez gibi görülebilir, ama onlar da sadece et ve kan. | Open Subtitles | العدو قد يبدو منيعاً لكنه فقط لحم ودم |
| Cinayet, et ve kan bağımlısı birinin işidir, ve ben onu bulacağım. | Open Subtitles | القاتل رجل من لحم ودم وسأوقع أنا به |
| Eğer kendine gelmezsen senin gibi biriyle ilişki isteyen canlı kanlı bir kadını kaybedeceksin. | Open Subtitles | إذا لم تستطع السيطرة على نفسك سوف تفقد المرأة الوحيدة من لحم ودم التي على استعداد حقيقي لإقامة علاقة |
| O canlı kanlı bir kadın. | Open Subtitles | -إنها امرأة من لحم ودم . |
| Heykelimin parçasıydın. Şimdi etten ve kemiktensin. | Open Subtitles | أنت جزء من منحوتتين أنت من لحم ودم الآن |
| Sonunda ete kemiğe büründüm! | Open Subtitles | أخيرًا أصبحت من لحم ودم |
| et ve kemikten! | Open Subtitles | أنت بشري من لحم ودم |
| Ben de etten ve kandanım... ama insan değilim. | Open Subtitles | انا من لحم ودم ولكنني لست انسان |