| Yakın birini kaybettiğinde rutin hayat insanı normal hayatına döndürecek bir merdiven olabilir. | Open Subtitles | عندما تفقد إنسانا قريبا الروتين قد يكون سببا يساعدك في العودة لحياتك العادية |
| Artık görünmez, bağımsız ve kendinden nefret eden hayatına geri dönebilirsin. | Open Subtitles | لأنّك ستتمكّن من العودة لحياتك ..الخفية والمستقلة والمبنية على كره ذاتك |
| Bu yüzden önerim şu: Olanları unut ve gidip hayatını yaşa. | Open Subtitles | لذا فأقترع عليك بكل تواضع أن تنسى الأمر و تعود لحياتك |
| hayatın boyunca meyve ve çay partilerinde dans eden insanları mı çizmek istiyorsun? | Open Subtitles | هذا ما تريدين فعله لحياتك ؟ رسم الفواكه و الرقص وحفلات الشاي ؟ |
| Ve babacığa, hayatının bundan sonraki 18 yılına veda et. | Open Subtitles | و للأب قل وداعاً لحياتك خلال الثمان عشرة سنة القادمة |
| Hayatında bu kadar büyük bir önem teşkil ediyor olamazlar. | Open Subtitles | أنها لا يمكن أن تكون أن من الضروري لحياتك. |
| hayatına her zaman katmak istediğin bir şeyi düşün ve onu bir sonraki 30 günde dene. | TED | فكر في شيء لطالما حلمت باضافته لحياتك وجربه لمدة 30 يوما. |
| Yaşamak üzere olduğun şey aptal hayatına yeni bir anlam kazandıracak. | Open Subtitles | . . اللذي توشك على تجربته هو تعريف جديد لشئ لاينتمي لحياتك الغبيه الأخرى |
| Git gazeteni yada kitabını oku! Boş ve sıkıcı hayatına dön! | Open Subtitles | اقرأ جريدة أو كتاباً عد لحياتك الفارغة المملة |
| Ama sen onun hayatına girmek istiyorsan iyisi mi vazgeç. | Open Subtitles | لكنّ إذا أردت أنّه جزء لحياتك, لا يصل معي |
| - Birincisinde, bir kadın hayatına çok beklenmedik bir şekilde giriyor ve senden yardım istiyor. | Open Subtitles | اولا انه هناك امرأة تأتى لحياتك بطريقة غير مقنعة و يصادف انه تحتاج مساعدتك |
| hayatına bu şekilde mi bir yön vermek istersin? | Open Subtitles | لكن عاجلا أو أجلا سيتم القبض عليك فهل هذا ماتريده لحياتك أن تكون؟ |
| Bu yüzden nâçizane önerim, tüm bunları boşverip, hayatını yaşamana bakman. | Open Subtitles | لذا فأقترع عليك بكل تواضع أن تنسى الأمر و تعود لحياتك |
| Ayrıca hayatını yeniden düzene sokmaya hazır olduğunda Hemdale Rehabilitasyon Merkezi'ni şiddetle öneririm. | Open Subtitles | أيضاً عنما تريد لحياتك العودة للمسار الصحيح اذهب الى مركز هامدل التأهيلي للمدمنين |
| Senin hayatını bu belaya bulaştırmak istemedim, ve o benim üstüme gelmeden önce ben onun üstüne gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | لم أرد أن لحياتك أن تشتبك بهذه الفوضى ، لذلك . قررت قبل أن يأتي لأجلي . بأني سأذهب لأجله |
| hayatın için plan yapabilirsin ama sonra karşına saçma sapan engeller çıkar. | Open Subtitles | تستطيع برسم خطه لحياتك و من ثم شيء جنوني تبدأ بالرمي تجاهك |
| Hem salı öğlen saat 3'te tek boynuzlu bir atın götünü boyuyorsan hayatın ne kadar stresli olabilir ki? | Open Subtitles | ناهيك عن , كيف لحياتك أن تكون موَتِّرة إن كنت تظلل مؤخرة وحيد القرن في الثالثة مساءا يوم الثلثاء |
| Ve insanlar gerçeği öğrenirse hayatının nasıl olacağını tahmin bile edemezsin. | Open Subtitles | ولا يُمكنني تصور ما قد يحدث لحياتك إذا اكتشف الناس الحقيقة |
| Şu düşüncelerle boğuşmayı bırakıp planı düşünürsen hayatının geri kalanı daha da kolaylaşacak. | Open Subtitles | هذا التسريب الذي تفعل الافضل أن تفعله كما خطط الوحش وإلا لن تكون بقية لحياتك |
| Muhtemelen gerçek Hayatında gerçek erkekler de vardır. | Open Subtitles | وأعتقد أنك حصلتِ على بعض الرجال الحقيقيين لحياتك الحقيقية أيضا |
| Bir gün bir eş veya hayat arkadaşı bulman gerekecek. | Open Subtitles | يوماً ما سيتوجّبُ عليك العثور على زوجة أو شريك لحياتك. |
| Artık burada yaşamak zorunda değilsin sahip olduğun hayata geri dönebilirsin. | Open Subtitles | لم يعد عليك العيش بالأسفل هنا بعد الآن يمكنك أن تعود لحياتك الطبيعية |
| Bana da evlilik hayatınızın samimi ayrıntılarını gözlemleme fırsatı verecek. | Open Subtitles | وسيتيح لي الفرصة لأراقب عن كثب التفاصيل الحميمة لحياتك الزوجية |
| O gulyabaninin, zavallı yaşamına anlam veren yegane şeyi almasına nasıl izin verirsin? | Open Subtitles | كيف تسمحُ لتلك البشعة أن تأخُذ الشيء الوحيد الذي يعطي لحياتك البائسة معنى؟ |
| Özel hayatınız tamamen yok olacak.. sorunlar yaşayabileceksiniz | Open Subtitles | سيتم التعرض لحياتك الخاصة بقسوة واحيانا بهجوم غير منصف |
| Hayattaki planın nedir Jim? | Open Subtitles | ماذا تخطط لحياتك, يا (جيم)؟ |
| Davanın normal hayatınızı etkilememesi için her türlü önlemi alıyoruz. | Open Subtitles | إننا نبذل كل جهد معقول للابتعاد عن التدخل غير الضروري بالنمط الطبيعي لحياتك |
| Oh, süper bu en sevdiğim kısım. Haydi durma, acınası yaşamın için yalvar. | Open Subtitles | جيد، لأن هذا جزئي المفضل هيا توسل لحياتك البائسة |
| Smokininizde pilav vardır ve Hayatınıza ne olduğunu düşünmeye başlarsınız. | Open Subtitles | مغطى بالرز على بدلتك تتسأل مالذي حدث لحياتك |
| Sefil hayatlarınıza dönün. Düzün beni, umurumda değil! | Open Subtitles | ارجعي لحياتك البائسة اللعنة لي اذا اهتممت بك |