| Büyük ihtimalle yapman gereken bir sürü şey var bugün. | Open Subtitles | أنت على الأرجح لديك العديد من الأمور لتقوم بها اليوم. |
| Senin bir sürü güzel bahanen olabilir, sen polissin. | Open Subtitles | هيا, لديك العديد من الأعذار الجيدة أنت شرطى |
| bir sürü kitabın var. Burada bayağı zaman geçiriyor olmalısın. | Open Subtitles | لديك العديد من الكتب لابد أنكِ أمضيت الكثير من الوقت هنا |
| Devam edeceksin ve bir sürü bebeğin olacak. | Open Subtitles | و تواصل حياتك و سيكون لديك العديد من الأطفال |
| Enerjik bir piyasa ekonomisine sahip olmak için üretilen ürün ve servisleri gerçekten satın alabilecek Çok fazla tüketiciye sahip olmanız gerekir. | TED | ولكي تحصل على اقتصاد سوق نابض بالنشاط، يجب أن يكون لديك العديد من المستهلكين ممن يستطيعون شراء المنتجات والخدمات التي يجري إنتاجها. |
| bir sürü oğlunuz var, efendim. Hangisinden bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | لديك العديد من الأولاد يا مولاي،اي واحد؟ |
| bir sürü kız arkadaşın var! Arkadaşa mı ihtiyacın var? | Open Subtitles | لديك العديد من خليلاتك هل تحتاج لمشاركة؟ |
| Şimdi bana yardımı olabilecek bir sürü bağlantın olurdu. | Open Subtitles | لكان لديك العديد من المعارف وهذا لساعدني كثيرا |
| Yani, bu ara etrafında bir sürü kız var. | Open Subtitles | اعنى, لديك العديد من الصديقات هذه الايام. |
| Veruca, bir sürü olağanüstü hayvanın var, tatlım. | Open Subtitles | فيريكا لديك العديد من الحيوانات الأليفة الرائعة. |
| bir sürü başka hastanız olduğunu da yapmanız gereken pek çok ameliyat olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أن لديك العديد من المرضى الآخرين وتقوم بالعديد من الجراحات الأخرى |
| bir sürü elbisen var, üstesinden gelirsin. | Open Subtitles | لديك العديد من الملابس. إختاري شيء ملائم. |
| bir sürü elbisen var, üstesinden gelirsin. | Open Subtitles | لديك العديد من الملابس. إختاري شيء ملائم. |
| Hadi ama sen harika bir kadınsın, arayacağın bir sürü arkadaşın olmalı. | Open Subtitles | بربك,أنت فتاة جيدة لابد وأنك لديك العديد من الصديقات الجيدات اللاتى يمكنك الإتصال بهن |
| Herhalde aklınızdan bir sürü soru geçiyor. Mesela, başı niye belada? | Open Subtitles | الآن من المؤكد لديك العديد من الأسئلة مثلاً , لماذا هو محبط؟ |
| Sende bir sürü Pegasus var. Bir anlaşma yapalım. | Open Subtitles | لديك العديد من الاحصنه المجنحه فلنعقد صفقة |
| Bence bana söylemediğin bir sürü şeyle uğraşman gerek. | Open Subtitles | أعتقد أن لديك العديد من الأمور لمعالجتها, أمور لم تخبرني عنها |
| bir sürü seçenek var burada. Huzurevine yardım etmek. | Open Subtitles | . لديك العديد من الخيارات هنا . المساعدة كممرض في المنازل |
| Tatlım, senin bir sürü projen var. | Open Subtitles | حبيبتي ، أنت لديك العديد من المشاريعِ كما تعلمين |
| Onu dinleme tatlım. bir sürü arkadaşın var. | Open Subtitles | لا تستمعي إليه يا حبيبتي لديك العديد من الأصدقاء |
| Çok fazla faili meçhul dosyan oldu mu? | Open Subtitles | أكان لديك العديد من القضايا الغير محلولة ؟ |