| Tamamdır. Elini yıkamaman için iyi bir sebebin var artık. | Open Subtitles | هاك، لديك سبب جيد لعدم الاغتسال |
| Tamamdır. Elini yıkamaman için iyi bir sebebin var artık. | Open Subtitles | هاك، لديك سبب جيد لعدم الاغتسال |
| Eğer bu işe gireceksen iyi bir nedenin olsa iyi olur. | Open Subtitles | لو كنت ستتدخل في الموضوع يجب ان يكون لديك سبب جيد |
| İyi bir sebebiniz yokmuş gibi göründüğünüzü değil de savaşta önemli bir rolünüz olduğunu söylüyorlar, Albay. | Open Subtitles | إنهم يُخْبِرونني أنك مُنْتَقِدْ لِلْحَرب , أيها الكولونيل أليس كذلك ؟ أنت لا يبدو أنه لديك سبب جيد |
| Paranoyak olmak için bir nedeniniz olamaz. | Open Subtitles | أنت أبداً لن يكون لديك سبب جيد أن تكون شديد الإرتياب. |
| Onu buraya getirmek için iyi bir sebebin vardır umarım. Erica... | Open Subtitles | يجب أن يكون لديك سبب جيد لجلبه إلى هنا |
| Paula Thomas. Kim olursan ol, bu saatte aradığın için iyi bir nedenin olsa iyi olur. | Open Subtitles | "بولا توماس", أياً كنت من الأفضل أن يكون لديك سبب جيد لتتصل بي في هذا الوقت المتأخر |
| Eminim iyi bir nedenin vardı. | Open Subtitles | أنا متأكد أن لديك سبب جيد جداً |
| - İyi bir nedenin olsa iyi olur. | Open Subtitles | -من الأفضل أن يكون لديك سبب جيد لعين |
| İyi bir sebebiniz olduğundan değil. | Open Subtitles | أنت لا يبدو أنه لديك سبب جيد |
| Dikkatli olmak için bir nedeniniz olur. | Open Subtitles | أنت لديك سبب جيد لتكون حريص. |
| - Umarım iyi bir sebebin vardır. | Open Subtitles | من الافضل ان يكون لديك سبب جيد ... لدي سبب |