| Bu adamla bir ilişkin var. Buna sembiyoz derler. | Open Subtitles | لديك علاقة مع هذا الرجل ، ما يسمونه التكافلية يمكنكم الاستفادة من بعضكم البعض |
| Morgan Donnelly ile bir ilişkin var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لديك علاقة جنسية مع دونالي مورقان؟ |
| Devlet başkanı gibi önemli bir ilişkin var sonuçta. | Open Subtitles | لديك علاقة كبيرة و كإنها مع الرئيس أو شياء كهذا سوف أراك لاحقا |
| Müvekkilimle olan ilişkinden önce bu adamla benzer bir ilişkin vardı. | Open Subtitles | قبل أن تقومي بالعلاقة مع موكلي كان لديك علاقة مماثلة معه |
| Bilinen bir uyuşturucu tüccarıyla çok samimi bir ilişkiniz var. | Open Subtitles | لديك علاقة وطيدة هنا مع مهربي المخدرات المعروفين |
| Fiziksel bir ilişkiniz olsaydı, seks yaparken evlenme teklif et derdim. | Open Subtitles | حسناً ، لو كان لديك علاقة جسدية كنت سأقول تقدم لها خلال الجنس |
| Dostum, seni geceleri ayakta tutacak kadar kederli bir ilişkiye sahip olmak ne demektir bilir misin? | Open Subtitles | هل لديك أي فكره عن ما الجيد فى أن تكون لديك علاقة فهذا مزعج للغاية |
| Güneydeki çok yakın, birbirine sıkı sıkıya bağlı bir toplulukla çok özel bir ilişkin var. | Open Subtitles | لديك علاقة حصرية مع حشد مرتبط ومتصل ببعضه جيداً من أسفل الجنوب |
| Pekala, düşün bakalım: senin ailenle rezalet bir ilişkin var Sly'ın babası bir diktatör, annem zırdeli Happy koruyucu ailedeydi, bunları konuşmuştuk. | Open Subtitles | :حسنا ، فكر مليا بالأمر لديك علاقة فضيعة مع أبويك والد سلاي ديكتاتور |
| Bu olgun bayanla ilişkin var mı ? | Open Subtitles | هل لديك علاقة بهذه السيدة الكبيرة ؟ |
| Avukatlarından birisi ile bir ilişkin var. | Open Subtitles | أنت لديك علاقة غرامية مع واحدة من محاميكِ الخاصين . |
| Merrill-Lynch ile iyi bir ilişkin var. | Open Subtitles | لديك علاقة جيدة مع ماريلانش |
| İlk yılında veya herhangi bir yılında bir ilişkin olması zordur. | Open Subtitles | من الصعب أن يكون لديك علاقة في السنة الأولى أو أي سنة. |
| En son ne zaman bir kadınla tutkulu bir ilişkin oldu? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة كانت لديك علاقة عاطفية مع امراءة؟ |
| Babamla bir ilişkin oldu ve şimdi sadece aile arasında olması gereken bu kutlamayı kendi çıkarların için kullanmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | لقد كان لديك علاقة بوالدي والأن تريدين استثمار العطلة اليوم الذي يجب ان يكون محوره هو العائلة فقط |
| - Sizin boktan bir ilişkiniz var diye... | Open Subtitles | انتظر , ليس لانك لديك علاقة فاشلة فهذا يعنى .. |
| Sayın Skokie, oğlunuz ile iyi bir ilişkiniz vardı. | Open Subtitles | السيد سوكي، كان لديك علاقة جيدة مع ابنك. |
| Afedersin, bu yalan üzerine kurulu hoş, yapay ilişki yerine ailenle çatlamış ve hırçın bir ilişkiye sahip olmayı tercih etmez miydin? | Open Subtitles | لك علاقة كفاحية ومكسورة مع والديك وتكون مبنية على الصدق على أن يكون لديك علاقة لطيفة واصطناعية معهم - مبنية على الكذب؟ |