| Çünkü bence sende katil içgüdüsü var, Bayan Coleston. | Open Subtitles | لأني أظن أن لديك غريزة القاتل أنسة كوليستون |
| Evet, içinde öldürme içgüdüsü var. | Open Subtitles | أجـل، لديك غريزة القـاتل |
| Sende kedi içgüdüsü var. | Open Subtitles | أنت لديك غريزة المكر |
| Üçkâğıtçı birine göre boktan içgüdülerin var. | Open Subtitles | لديك غريزة غبية كرجل مخادع. |
| Savaşçı içgüdülerin var, güzel.. | Open Subtitles | لديك غريزة المحارب ، وجيد... |
| Bir yarasanın içgüdülerine sahipsin. | Open Subtitles | الآن لديك غريزة الخفاش وشروق شمس ستقتلك |
| Olay şu, karanlıkta yürürken cevabını bilmesen de nasıl ilerleyeceğine dair bir içgüdün vardır. | Open Subtitles | المغزى هو عندما كنت تمشي في الظلام كنت لا تعرف الإجابة ولكن لديك غريزة لكيفية المضي قدماً |
| İçgüdülerine güvenmelisin. | Open Subtitles | لديك غريزة جيدة |
| Karanlıkta yürürken cevabını bilmesen de nasıl ilerleyeceğine dair bir içgüdün vardır. | Open Subtitles | عندما تمشي في الظلام, فأنت لا ترى الطريق ولكن لديك غريزة لكيفية المضي قدماً |