| Beni yetmek için tek bir şansın var | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتغلبني و هذا سيتطلب تدخلاً إلهياً |
| Ama bundan kurtulmak için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لكن لديك فرصة واحدة للخروج من هذا المأزق |
| - Hayatta kalmak için tek bir şansın var. - İstediğin her şeyi al. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتعيش خذ كل ماتريدة |
| Sana yalvarıyorum, lütfen işleri düzeltmek için bir tek şansın var. | Open Subtitles | أتوسل إليك .. أرجوك لديك فرصة واحدة لوضع الأمور بنصابها الصحيح |
| Yaşamak için tek şansın var. Öğrenmek istediğimi söyle, seni bırakırım. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة للحياة أخبرينى بما أريد معرفته وسأدعك تذهبين |
| Hayatını kurtarmak için tek bir şansın var. | Open Subtitles | إذا كانت لديك فرصة واحدة لتجعلى حياتك شىء ذو قيمة... |
| tek bir şansın var salak herif. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة أيها السافل الغبي |
| Ben seni tereyağından kıl çeker gibi çıkartmadan önce paşa paşa çıkmak için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة, للخروج مسالماً. قبل أن أبدأ بلعب"سمكة داخل برميل" |
| Arkanı dönüp gitmek için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتستدير وتغادر |
| Doğru söylemek için tek bir şansın var Mike. | Open Subtitles | ...مايك ، لديك فرصة واحدة لتقل لى الحقيقة |
| Soruma cevap vermen için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة للإجابة على أسئلتي |
| Doğruyu söylemek için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لاخبار الحقيقة هنا. |
| Ölümcül dozu vermek için, sadece ama sadece tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتقدم جرعة مميتة |
| Ölümcül dozu vermek için, sadece ama sadece tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة فقط لتفعل ما هو صواب |
| tek şansın var. Onları geçince arkan dönük kalacak. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة عند مرورك بجانبهم ستكون ظهورهم تجاهك |
| Kendini temize çıkarman için tek şansın var o da kızına yardım etmek, lütfen kendin hakkındaki gerçekleri ona anlatın ki onun Todd ile ilgili gerçekleri kavraması kolay olsun | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتكفر عن ذنبك بان تساعد ابنتك. ارجوك اخبرها الحقيقة عنك |
| Cesetlerinizi şuracığa sermeden önce gerçeği söylemen için tek şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتقول الحقيقة قبل ان نترك جثتكم هنا |
| Beni katil olmadığına ikna etmek için tek şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لإقناعي أنّك لست القاتل. |
| Birazdan Gonca buraya gelecek... sana bakacak, topu parkın dışına kadar yollamak... ya da kötü şekilde kaçırmak için bir tek şansın olacak. | Open Subtitles | الآن وفي أي دقيقة روز بد ستأتي للوقوف هنا انظر إلى نفسك وسيكون لديك فرصة واحدة لترمي إلى خارج الحديقة أو خارجاً ببؤس |
| her zaman derler, İşvereninde iyi izlenim bırakabilmek için sadece bir şansın olur. | Open Subtitles | يقولون أنه لديك فرصة واحدة فقط لإعطاء الإنطباع الأول لصاحب العمل |
| O tüfekle beni vurmak için tek şansınız var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتطلق عليّ النار بهذهِ البندقية |