| Eh, öncelikle onların iznini alman Gerek. | Open Subtitles | حسنا ، أنت ترى لديك ل الحصول على إذن لأول مرة. |
| Bunu dert etmene Gerek yok Karen. | Open Subtitles | أوه ، ليس لديك ل تقلق بشأن ذلك ، وكارين. |
| Eğer ne kadar kötü biri olduğumu söylemeye geldiysen uzun bir sırada beklemen Gerek. | Open Subtitles | إذا كنت قد حان ليقول لي ما شخص فظيع أنا، أخشى سيكون لديك ل الانتظار في طابور طويل جدا. |
| Sally, beni Ray diye çağırmak Zorunda değilsin tamam mı? | Open Subtitles | سالي , لم يكن لديك ل دعوة لي راي , حسنا؟ |
| Neden babanı bunu yapmak Zorunda bıraktın? | Open Subtitles | لماذا لديك ل جعل الأب القديم ارتكاب هذه الجريمة البشعة؟ |
| Hayır, hayır, mecbur değilsin. | Open Subtitles | لا، لا. لا، لا، لم يكن لديك ل. |
| Ama bir annenin oğlunu desteklemesi için onunla hemfikir olmasına Gerek yok. | Open Subtitles | ولكن الأم لم يكن لديك ل توافق مع ابنها في أجل دعم له. |
| Ama bir annenin oğlunu desteklemesi için onunla hemfikir olmasına Gerek yok. | Open Subtitles | ولكن الأم لم يكن لديك ل أتفق مع ابنها من أجل تقديم الدعم له. |
| Seni sık sık Dünya 2'de ziyarete geleceğiz Harry bu konuda endişe etmene Gerek yok. | Open Subtitles | نحن ستعمل تأتي زيارة لكم على الأرض 2 حفنة، لذلك لم يكن لديك ل تقلق بشأن ذلك، هاري. |
| Tabi benim söylememe Gerek yok. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، وأنا لم يكن لديك ل. |
| Buna Gerek yok. | Open Subtitles | - لا ، لا ، لا ، لم يكن لديك ل. |
| Sızmana Gerek yok. | Open Subtitles | أوه، لم يكن لديك ل. |
| Gerek kalmadı. Aldım. | Open Subtitles | أنا لم يكن لديك ل. |
| Her ne yaptığını sanıyorsan, bunu yapmak Zorunda değilsin. | Open Subtitles | أنا في الحب معك ? مهما كنت التفكير به، و لم يكن لديك ل. |
| Aslında hayatını tehlikeye atacak bir şey tüketmek Zorunda değilsin. | Open Subtitles | حسنا، من الناحية الفنية، لا، لم يكن لديك ل استيعاب كل ما هو ستعمل خطر فعلا حياتك. |
| Hector'u öldürmek Zorunda değildiler. | Open Subtitles | ولكن لم يكن لديك ل قتل هيكتور، هل تعلم؟ |
| Bu işlerle uğraşmak Zorunda kaldığın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لديك ل صفقة مع كل هذه الاشياء. |
| Yapmak Zorunda olduğun şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفعل ما كنت تعتقد أن لديك ل. |
| mecbur değilsen tek bir kasını hareket ettirme. | Open Subtitles | لا تحرك ساكنا إذا لم يكن لديك ل. |
| Kızım birkaç haftaya evlenecek ve bunu mecbur kaldığı için değil kendi istediği için yapıyor. | Open Subtitles | ابنتي الحصول الزواج في غضون بضعة أسابيع، و، الحصول على هذا، وقالت انها لم يكن لديك ل الزواج، وقالت انها هي التي تقوم بذلك عن طريق الاختيار. |
| mecbur değilsin ki. | Open Subtitles | حسنا، لم يكن لديك ل |