| Evleniyorsun adamım. bir evin olacak. | Open Subtitles | ستتزوّج يا رجل، سيكون لديك منزلاً |
| Geri dönebileceğin bir evin olduğunu daima hatırla. | Open Subtitles | تذكر دائماً أن لديك منزلاً لتعود إليه |
| Ben... bir evin olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض أنه لديك منزلاً |
| Güzel bir evin varmış. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | لديك منزلاً جميلاً - شكراً لكِ - |
| Büyük bir evin olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن لديك منزلاً كبيرا |
| bir evin var sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أن لديك منزلاً |
| Senin, Berkeley'de gerçek bir evin var. | Open Subtitles | و أنت لديك منزلاً حقيقي في (بريكلي) |
| Çok güzel bir evin var Paul. | Open Subtitles | لديك منزلاً لطيفاً (بول). |