| Sanırım hepimiz farkındayız ki Sahip olduğun tek şans, kötü şans. | Open Subtitles | اعتقد اننا متأكدين ان الحظ الوحيد الذي لديك هو الحظ السئ |
| Yüceltilmiş bir öneme Sahip olduğuna dair bir düşüncen var. | Open Subtitles | إن كل ما لديك هو فكرة التعالى النابعة من أهميتك الخاصة |
| Şu anda Sahip olmadığın tek şey sosyal hayat, değil mi? | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لم يكن لديك هو الحياة الاجتماعية. |
| Elinde hiçbir şeyi kanıtlamayan sessiz bir film var sadece. | Open Subtitles | كل ما لديك هو فيلم صامت، لا يثبت على شيء |
| Senin Elinde, mermisi sadece karısı olan oyuncak bir tabanca var. | Open Subtitles | كل ما سيكون لديك هو بندقية فلين صغيرة ذريعة مقدمة من زوجته |
| Elinizdeki tek şey aşırı alkollü bir genç kız. | Open Subtitles | هيا كل ما لديك هو فتاة تشرب كثيراً |
| Sahip olduğun tek delil, başka bir şeyin kanıtı. | Open Subtitles | الدليل الوحيد الذي لديك هو دليل على شيء آخر |
| Tek Sahip olduğun şey o eski püskü halat ve her gün seninle alay etmeye gelen o sincap. | Open Subtitles | كل ما لديك هو لعبة من حبال و ذلك السنجاب الذي يأتي مرة باليوم لكي يسخر منك |
| Yani tüm Sahip olduğunuz bir oyuncak ve birkaç süslü kelime. | Open Subtitles | إذا في الواقع ما لديك هو لعبة وبعض الكلمات الراقية ..سيد كوشينغ، أنا |
| Sahip olduğun şeyin bir güç olduğunu düşünüyor olabilirsin ama o bir sorun. | Open Subtitles | قد تعتقد ما لديك هو قوة ولكن ما هو عليه انه اضطراب |
| Kötülüğün Prensesi. Sahip olduğun tekşey bu. | Open Subtitles | أميرة السحر الأسود أنت فقط لديك هو |
| Sahip olduğun tek şey kafandaki hikâyeler. Kelimeler. | Open Subtitles | كل ما لديك هو قصص في رأسك وكلمات |
| Sahip olduğun tek şey kafandaki hikâyeler. | Open Subtitles | كل ما لديك هو قصص في رأسك وكلمات |
| Elinde çalıntı eşya satan birinden satın aldığım elmaslar var sadece. | Open Subtitles | كل ما لديك هو بعض الالماس الذي إشتريته من الخارج على العكس |
| Elinde tek bilgi isimsiz bir adam mat renkli bir atın üstünde kasabaya gidiyor kendi adaletinin markasını dağıtıyor. | Open Subtitles | كل ما لديك هو رجل بلا اسم يجوب المدينة على حصانة الأصهل ويرسخ دعائم عدالته الخاصة |
| Yani Elinde sadece bir ampul parçasıyla patinaj izleri var. | Open Subtitles | إذاً ، كل ما لديك هو جزء من المصباح الكهربائي و علامات الزلق |
| Elinde anahtarın olacak ve sonraki hedefini bulabileceğin bir posta kutun, hedefi öldürdüğünü belgelediğinde paranı da posta kutunda bulacaksın. | Open Subtitles | كلّ ما لديك هو ذلك المفتاح هدفك الموالي في الصندوق ونقود استغلال تنتظر هناك حين تجلب دليلا على الموت |
| Elinde anahtarın olacak ve sonraki hedefini bulabileceğin bir posta kutun, hedefi öldürdüğünü belgelediğinde paranı da posta kutunda bulacaksın. | Open Subtitles | كل ما لديك هو ذلك المفتاح هدفك الموالي في الصندوق وأموال عملية تنتظر هناك حين تجلب دليلا على موت |
| Elinizdeki tek şey bir adamın yüzü mü? | Open Subtitles | كل ما لديك هو وجهه |
| Elinizdeki tek şey birkaç Bitcoin... | Open Subtitles | كــل مـا لديك هو بعض عملات "البيتكون" |