| Sayın Yargıç, bu jürinin etki altında bırakıldığına inanmak için bazı nedenlerimiz var. | Open Subtitles | سيادتكم لدينا أسباب تجعلنا نصدّق أن قائمة المحلفين هذه قد تم العبث بها |
| Bu gece, öldürmeyi henüz bitirmediğine inanmamız için nedenlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أسباب تدفعنا للإعتقاد أنه لم ينتهِ من القتل الليلة |
| Senatör Carlson, hayatınıza kast olacağına dair bazı sebeplerimiz var. | Open Subtitles | سينتوار كارلسون لدينا أسباب لنعتقد أنه هناك محاوله لأغتيالك |
| Amcanızın ölümünün kaza olmadığına inanmak için sebeplerimiz var Bay Lorrimer. | Open Subtitles | و هذا هو رئيس المفتشين "جاب" من سكوتلانديارد لدينا أسباب يا سيد "لوريمر" حتى نعتقد أن وفاة عمك لم تكن حادثة |
| Elinizde bölücü belgeler olduğuna dair geçerli bir nedenimiz var. | Open Subtitles | لدينا أسباب نعتقد من خلالها بأن بحيازتك وثائق تخريبية |
| Son zamanlarda endişeli olmak için hepimizin iyi nedenleri var. | Open Subtitles | كلنا لدينا أسباب مؤخرا لنكون حذرين |
| Önce bir şüpheliydi. Şimdiyse onun kurban olduğuna inanmak için bir sebebimiz var. | Open Subtitles | ظهرت بالتحقيقات أولاً على أنها مشتبه به والأن لدينا أسباب لنعتقد أنها ضحية |
| Çocuğun sakat olacağına dair sağlam gerekçelerimiz var. | Open Subtitles | .. لدينا أسباب قوية للاعتقاد أن الطفل سيكون مشوهاً |
| Çünkü bunun İnfazcı olmadığını düşünmek için nedenlerimiz var. | Open Subtitles | لأنّ لدينا أسباب الآن كي نظنّ أنّه لم يكن المقتنص |
| Çünkü bundan sonra kargonun dört veya beş ayrı yüke bölüneceğine inanmak için nedenlerimiz var. | Open Subtitles | لأنه بعد ذلك سيكون لدينا أسباب للإعتقاد أن العربات ستقسّم على 4 أو 5 حمولات متفرقة |
| Bu adamın acımasızca tıbbi deneylerde denek olarak kullanıldığına dair nedenlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أسباب لنعتقد أن ذلك الرجل خضع لتجارب طبية لا إنسانية |
| Burada öldürüldüğüne inanmak için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أسباب تجعلنا نؤمن بأنّه قُتل هنا |
| White Pine Bay Federated aracılığıyla Bob Paris'in parasını akladığınızı düşünmemiz için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أسباب لنعتقد أنك كنت تساعدين (بوب باريس) في غسيل الأموال عبر مصرف (وايت باين باي) الاتحادي |
| Peşlerinden gitmek için çok fazla nedenimiz var. Ben hâlâ inanamıyorum... | Open Subtitles | لدينا أسباب كثيرة لملاحقتهم، وبينهم سبب ما زلت لا أصدقه. |
| Bu noktada, birisinin Tanaz'ın ikili ajan olarak çalıştığını anladığına inanmamız için her türlü nedenimiz var. | Open Subtitles | في الوقت الرّاهن، لدينا أسباب عديدة لنؤمن (بأنّ أحداً عرف بأنّ (تنّاز كانت تلعب على كلا الجانبين |
| Bak Liz, böyle yapmamızın bazı nedenleri var. | Open Subtitles | (ليز) لدينا أسباب, لفعل الأشياء بالطريقة التي نفعلها. |
| Bunu yapmak için birçok sebebimiz var, sadece cenaze sebepleri yok. | Open Subtitles | لدينا أسباب كثيرة لفعل ذلك ليس فقط أسباب جنائزية |
| Bunu yapmak için birçok sebebimiz var, sadece cenaze sebepleri yok. | Open Subtitles | لدينا أسباب كثيرة لفعل ذلك ليس فقط أسباب جنائزية |
| Bazı bilgilerinin açığa çıktığına inanmamız için gerekçelerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أسباب لنعتقد أنك تعرضت لمعلومات هامة |
| İfadeden önce Bay Malina'nın hayatının tehdit edilmiş olduğunu düşünmek için gerekçelerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أسباب للإعتقاد أن حياة السيّد (مالينا) تعرّضت للخطر قبل جلسة الشهادة |