| Ben dürüst biriyim. Tribün'le anlaşmamız var. | Open Subtitles | انا رجل صادق انا والتربيون لدينا اتفاقية. |
| -Çünkü anlaşmamız var, efendim. -Kendilerine düşeni yaptıklarını sen de gördün değil mi? | Open Subtitles | لأن لدينا اتفاقية سيدي أراهم يتحكمون بأنفسهم حتى النهاية |
| Bir anlaşmamız var. | Open Subtitles | لدينا اتفاقية معاً |
| Güvercinlerle bir anlaşmamız yok mu bizim? | Open Subtitles | أليس لدينا اتفاقية مع الحمام؟ |
| Onlarla hiçbir anlaşmamız yok tabi! | Open Subtitles | ليس لدينا اتفاقية معها. |
| - Anlaşma yapmıştık. | Open Subtitles | كان لدينا اتفاقية. |
| bir anlaşmamız vardı, ben limandan malların alıp gümrükten geçtiklerinden emin olacaktım. | Open Subtitles | لدينا اتفاقية اغطي على افعالهم في الميناء اتاكد من حصولهم على اشيائهم من الزبناء |
| Londra'dayken onunla bir anlaşmamız vardı. | Open Subtitles | كان لدينا اتفاقية حينا كنا في (لندن) |
| Bir anlaşmamız var sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انه كان لدينا اتفاقية |
| Çünkü bir vesayet anlaşmamız var. | Open Subtitles | لأن لدينا اتفاقية وصاية |
| Bir anlaşmamız var. | Open Subtitles | لدينا اتفاقية |
| - Jerry, bir anlaşmamız vardı. | Open Subtitles | جيري" نحنُ لدينا اتفاقية" |
| Beni suçluyorsun. bir anlaşmamız vardı, Paul. | Open Subtitles | كان لدينا اتفاقية يا (بول) |