| Kalıntıların keşfinden sonra galakside üzerinde hayat barındıran başka gezegenler olduğuna inanmamızı sağlayan sebepler vardı ve şimdi kanıtımız var. | Open Subtitles | منذ أن إكتشفنا هذه الأطلال لدينا سبب لكي نعتقد أن هناك كواكب أخرى مسكونة في المجرة و الآن لدينا الدليل |
| Adamı uyuşturucularla birlikte gözümle gördüm. Yeterince kanıtımız var. | Open Subtitles | لقد رأيته وبحوزته المخدرات بعينى لدينا الدليل الكافى |
| -bu hikaye bile değil kapa çeneni başlıklarda kötü olacak bir kanıtımız var benden sana kanıtımı vermemi istiyorsun | Open Subtitles | اصمتي لدينا الدليل والذى سيبدو بشكل سيء فى العناوين الرئيسية هل تريد منى أن أعطيك الدليل سيد (كين) ؟ |
| Yeterli kanıta sahip değildik. | Open Subtitles | نحن فقط لم يكن لدينا الدليل الكافي. |
| Elimizde delil var. | Open Subtitles | لدينا الدليل |
| Yeterince kanıtımız olmadığına göre bu sefer seni bir uyarı ile bırakacağım. | Open Subtitles | حسنا , اذا لم يكن لدينا الدليل سأجعلك تذهب ومع تحذيرا هذه المره |
| Artık kanıtımız var. Sanderson ve DeWald'ı hapse tıkabiliriz. | Open Subtitles | لدينا الدليل الأن , يمكننا أن نقبض على "سندرسون" و "ديوالد" |
| Ağabeyim, masum. Ve bunu kanıtlayacak bir kanıtımız var gibi. | Open Subtitles | و يبدو أنّه لدينا الدليل لإثبات هذا |
| Şimdi kanıtımız var. | Open Subtitles | الآن لدينا الدليل. |
| Hem artık, bir kanıtımız var. | Open Subtitles | و لدينا الدليل على ذلك |
| Saçmalama! Burada kanıtımız var! | Open Subtitles | لدينا الدليل هنا |
| Saçmalama! Burada kanıtımız var! | Open Subtitles | لدينا الدليل هنا |
| Artık kanıtımız var. | Open Subtitles | الآن نحن لدينا الدليل . |
| Ne yazık ki, bunu Frobisher'a karşı kullanabilmek için kanıta sahip değiliz. | Open Subtitles | لسوء الحظ، ليس لدينا الدليل لإستخدام ذلك ضدّ (فروبشر) |