| Onun söyleyecek bir şeyi yok. | Open Subtitles | وتدعين صديقتك تتحدث ؟ لأن ليس لديها ما تقول |
| Kadınlar, saklayacak bir şeyi olmayan arabalara saygı duyar. | Open Subtitles | النساء تحترم السيارة التي ليس لديها ما تخفيها |
| Sayın Yargıç, bu davanın Reggie Davis'le hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | سيادتك, عريضة لدينا لديها ما تفعله مع ريجي ديفيس شيء |
| Amerikan karşıtı aktivitelere gelince onun da saklayacak çok şeyi var. | Open Subtitles | لديها ما يكفي من الأسرار لتخفيها حين يتعلّق الأمر بلجنة الأمن الداخلي. |
| Bağırsakları, derisi apandisi falan, ihtiyacım olan her şey mevcut. | Open Subtitles | لديها ما يشبه، الأمعاء والبشرة والزائدة الدودية... كل ما أحتاجه. |
| - Güven bana. Lily'nin yeteri kadar hediyesi oldu. | Open Subtitles | كلا , ثق بي , (ليلي) لديها ما يكفي |
| Senatörlüğünün bitimine 90 gün var. Bunları açıklayarak kaybedecek bir şeyi yok. | Open Subtitles | كان لديها 90 يوماً باقية كسيناتور لم يكن لديها ما تخسره بشأن إطلاق هذا |
| Ve bu öğretmenin de bana diyecek bir şeyi varmış. | Open Subtitles | و معلمة سيو قالت أنه لديها ما تتحدث عنه. |
| Bize saklayacak bir şeyi olmadığını gösteriyor, destek olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنّها تريد أنْ تبين لنا أنّها ليس لديها ما تخفيه، تريد التعاون. |
| Bu kız gerçekten hiç kimseyse, korkacak bir şeyi yoktur. | Open Subtitles | إذا كانت الفتاة نكرة بحق ليس لديها ما تخشاه |
| O zaman benim ayrılmamın da bir ilgisi yok sanırım. | Open Subtitles | ثم أعتقد أنه ليس لديها ما تفعله معي المغادرة، إما. |
| Mikropların bununla bir ilgisi var mı? | TED | هل الميكروبات لديها ما يمكن فعله في هذا الشأن؟ |
| Taciz edilen bir kızın kurallar ve yasalarla ilgisi yoktur. | Open Subtitles | الفتاة التى تم إساءة إستعمالها لا يوجد لديها ما تفعله بالقواعد و القوانين |
| Annemin endişelenecek çok şeyi var. | Open Subtitles | والدتي لديها ما يكفيها لتقلق عليه |
| Sen spor olsun diye onu avlamazsan bile yeteri kadar endişelenecek şeyi var. | Open Subtitles | لديها ما يكفي لتقلق عليه دون إتعابك لها |
| Bu hanımefendinin söyleyecek bir şeyi var. | Open Subtitles | السيدة لديها ما تقوله |
| Bağırsakları, derisi apandisi falan, ihtiyacım olan her şey mevcut. | Open Subtitles | لديها ما يشبه، الأمعاء والبشرة والزائدة الدودية... كل ما أحتاجه. |
| Bağırsakları, derisi apandisi falan, ihtiyacım olan her şey mevcut. | Open Subtitles | لديها ما يشبه، الأمعاء والبشرة والزائدة الدودية... كل ما أحتاجه. |
| Lily'nin yeteri kadar hediyesi oldu. | Open Subtitles | كلا , ثق بي , (ليلي) لديها ما يكفي |