Son zamanlarda yaptığım her şeyle ilgili bir problemi var. | Open Subtitles | مؤخرًا يبدو أن لديها مشكلة مع كل شيء أفعله. |
Bak, Irene'in yalan söyleme problemi var. | Open Subtitles | إسمعي، (آيرين) لديها مشكلة مع الكذب |
Bir arabam yok ve velim reçeteli ilaç problemi olan bir alkolik. | Open Subtitles | لستُ أملك سيارة، وولية أمري عاهرة مخمورة لديها مشكلة مع الحبوب ذات وصفة طبية. |
Hatırlatayım, Chipotle hisse senedini almanla problemi olan bendim. | Open Subtitles | دعني أذكّرك، أنا من كانت لديها مشكلة مع شراءك أسهم "شيبوتل". |