"لديهم ما" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şeyleri
        
    • bir şeyi
        
    • işleri var
        
    Onun gizli servis ajanıyla olan ilişkisiyle ilgili de söyleyecek bir şeyleri yok. Open Subtitles و ليس لديهم ما يقولونه بخصوص علاقتها المزعومة.. من أحد العملاء السريين.
    Çok açlardı, yemekleri yoktu, ölmüş olan arkadaşlarından başka yiyecek bir şeyleri yoktu. Open Subtitles كانوا يتضورون جوعا ليس لديهم ما يأكلونه باستثناء اصدقائهم الذين ماتوا
    Ben zaten sana hiçbir şey söylemeyeceğim ama içimden bir ses bu adamların söyleyecek bir şeyleri var diyor. Open Subtitles لن اخبرك شيئاً، لكن لدي احساس ان هؤلاء الرجال لديهم ما يدلون به
    İnsanlar oraya gidecek başka yeri ve kaybedecek bir şeyi yoksa giderler. Open Subtitles الناس عادةً يذهبون إلى هناك عندما لا يجدون مكاناً آخراً يذهبون إليه .. وليس لديهم ما يفقدونه
    Ve genelde saklayacak bir şeyi olmayan insanlar cesedi oynatmazlar. Open Subtitles وعامّة، الناس لا ينقلون الجثة من مكانها إلاّ لو كان لديهم ما يُخفونه.
    Bunalımlı gençleri aramaktan daha önemli işleri var. Open Subtitles لأنه لديهم ما يهمهم أكثر من البحث عن طلبة الكلية المكتئبين
    Bence, farklı insanlar, farklı olduklarını bilmezler çünkü kendilerini karşılaştıracak bir şeyleri yoktur. Open Subtitles أعتقد أن الناس المختلفة لا تعلم أنها مختلفة لأن ليس لديهم ما يقارنوا به
    Sokakta yaşayan insanların yiyecek bir şeyleri yok bizimse burada makarnamız, musakkamız, pastamız var alkolsüz biramız var. Open Subtitles تعرفون، هناك أناس يعيشون في الشوارع وليس لديهم ما يأكلوه ونحن هنا في هذا المكان المليء بالعطايا
    Yiyecek bir şeyleri kalmazsa gitmek zorunda kalırlar. Open Subtitles لا يمكنهم البقاء هناك إن لم يتوافر لديهم ما يأكلونه
    İnterneti bomba eylemleri düzenlemek için değil, haber okumak, tarif paylaşmak veya çocuklarının planları için kullanırlar ve bu insanlar yanlış bir şey yapmıyorlar ve bu yüzden saklayacak bir şeyleri yok ve devletin gözetlemesinden korkmaları için sebep yok. TED هم يستخدمون الإنترنت ليس للتخطيط لهجمات تفجيرية ولكن لقراءة الأخبار وتبادل وصفات الطعام أو للتخطيط لأولادهم في ألعاب نادي الصغار وهؤلاء الناس لا يفعلون شيئاً خاطئاً ولذا فليس لديهم ما يخفونه وليس هناك سبب كي يخافوا من مراقبة الحكومة لهم.
    Amacı ve yapılacak bir şeyleri olan insanlar! Open Subtitles أناس لديهم هدف لديهم ما يشغلهم
    Ancak gizleyecek bir şeyleri varsa. Open Subtitles لا إلا إذا كان لديهم ما تخفيه ، نوعا من حيلة في جعبتهم .
    Buna uyacak bir şeyleri olduğundan emin misin? Open Subtitles أنتِ متأكدة سيكون لديهم ما يناسبنا؟
    Saklayacak bir şeyi olmadığını söyleyenlerin neredeyse her zaman vardır. Open Subtitles الناس الذين يقولون أنّ ليس لديهم ما يُخفونه، يكون لديهم ما يُخفونه دوماً.
    Tecrübeme göre, sadece saklayacak bir şeyi olan insanlar polislerde kaçar. Open Subtitles من واقع خبرتي فقط الرجال الذين لديهم ما يخفونه يفرون من الشرطة
    Ama haklının korkacak bir şeyi yoktur, değil mi? Open Subtitles ولكن الصالحون ليس لديهم ما يخافون منه آمين
    Çünkü her kim gelmezse, saklayacak bir şeyi olduğunu göstermiş olur. Open Subtitles لان هذا سيثبت ان لديهم ما يخفونه
    Çoğunun kaybedecek bir şeyi yok. Open Subtitles أغلب المصارعين ليس لديهم ما يخسروه
    Ama haklının korkacak bir şeyi yoktur, değil mi? Open Subtitles ولكن الصالحون ليس لديهم ما يخافون منه
    Tüm gün radyonun başında oturup program dinleyemeyecek kadar çok işleri var. Open Subtitles لديهم ما هو أفضل من الجلوس بجانب الراديو طوال اليوم
    Uğraşacak daha önemli işleri var, inan bana! Open Subtitles لديهم ما يهتمون به الآن أتصدق ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more