| Sence şu adamın çocukları var mıdır? | Open Subtitles | ؟ هل تعتقدين ان ذلك الرجل هناك لديه أطفال |
| Babaları için ağlayan çocukları var, ama o gidip basketbol oynuyor. | Open Subtitles | لديه أطفال يبكون للعودته ويلعب كرة السلة |
| Ona iyilik borcum var. çocukları var, paraya ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنا مدينٌ له ، لديه أطفال وهو بحاجة المال |
| Birçoğunuzun çocuğu var ve hayat tarzınızda büyük bir değişime nedendir bu, | TED | العديد منكم لديه أطفال, وانتم تعلمون أن ذلك سوف يكون تغيير كبير في نمط المعيشة لديكم, |
| Bu pis zamparanın her yerde çocuğu var. | Open Subtitles | إنه جائع. ذلك الفاسق لديه أطفال في كل مكان |
| 1970'de Paris'e taşınmış. Karısı yok, çocuğu yok. | Open Subtitles | جاء إلى باريس عام 1970 ليس متزوج وليس لديه أطفال |
| Daha küçük çocukları varmış. | Open Subtitles | كان لديه أطفال صغار. |
| Zaten şu anda kendine ait çocukları var. | Open Subtitles | بالأضافة أنه الأن لديه أطفال من صلبه |
| Elemanın çocukları var ve onları hiçbir zaman göremiyor. | Open Subtitles | الرجل لديه أطفال ويرى أبدا حتى لهم. |
| Jody'nin cesedini yanımızda götüreceğiz, çocukları var onun. | Open Subtitles | نحن نأخذ جثة جودي معنا .. لديه أطفال |
| Ona ihtiyacı olan çocukları var, benim torunlarım. | Open Subtitles | فهو لديه أطفال يحتاجونه -أحفادي |
| Kimin çocukları var? | Open Subtitles | من لديه أطفال ؟ |
| Üniversiteye göndermesi gereken çocukları var | Open Subtitles | لديه أطفال يدخلهم الكلية |
| Babamın başka çocukları var mıydı? Ben, Tommen ve Myrcella'dan başka? | Open Subtitles | أبي لديه أطفال أخرون بجانبي أنا و(تومان) و(مارسيلا) |
| Yani dışarıda bir yerlerde çocukları var. | Open Subtitles | أعنى أن لديه أطفال بالخارج |
| Jordan, o bir baba. çocukları var. | Open Subtitles | (جوردن)، إنه أبٌ لعين، لديه أطفال افعل شيئاً لعيناً |
| Ona söyle, bilmek istiyorum çocuğu var mı? Allah ona iki tane bağışlamış, biri sekiz yaşında erkek. | Open Subtitles | قل له أنني أريد أن أعرف إذا كان لديه أطفال قال لك يريد أن يعرف كم لك من الأولاد |
| Bildiğim tek şey, adamın çocuğu var. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أعرفه... أن الرجل لديه أطفال. |
| çocuğu yok, Geride onu bağlayan bir şey yok. | Open Subtitles | و ليس لديه أطفال و لا ارتباطات يتركها من خلفه |
| Daha da kötüsü, çocukları varmış. | Open Subtitles | -كلّا بل أسوأ، إن لديه أطفال . |
| Evli ve çocuklu değil. | Open Subtitles | إنّه غير متزوّج وليس لديه أطفال |
| Tanrım! Sanırım çocukları vardı. | Open Subtitles | يا إلهى ، أعتقد أن لديه أطفال |