| Bununki gibi Çocukları var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لديه أولاد كهذا؟ |
| - Çocukları var, Kyle. | Open Subtitles | لديه أولاد |
| Anne babasıyla geçireceği Noel'i düşün. Belki çocukları vardır. | Open Subtitles | تخيل عيد الميلاد مع أهله ربما لديه أولاد |
| 50'lerinde olmalı. Belki çocukları vardır. | Open Subtitles | لابد أنه فى سن الخمسين ، و لديه أولاد |
| 32 yaşında, evli, çocuğu yok. | Open Subtitles | عمره 32 عام، متزوج و ليس لديه أولاد. |
| İki kurbanında çocuğu yok. | Open Subtitles | و كِلا الضحيتين ليس لديه أولاد. |
| Margo dışında hiçbirimizin çocuğu yok. O da çocuğunu sattı zaten. | Open Subtitles | (لا أحد منّا لديه أولاد عدا (مارج وقد قامت ببيعهم |
| - Boşanmış. çocuğu yok. | Open Subtitles | مطلق ، وليس لديه أولاد |