| Seeley'in üçüncü sınıfa giden bir oğlu var. Adı Parker. | Open Subtitles | (سيلي) لديه إبن في الصف الثالث إسمه (باركر) |
| - İki yaşında bir oğlu var. | Open Subtitles | لديه إبن للتو أصبح في الثانية |
| Dearing'in oğlunun önceden donanmaya katıldığını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرف أن (ديرينغ) كان لديه إبن في البحرية، صحيح؟ |
| Dearing'in oğlunun önceden donanmaya katıldığını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرف أن (ديرينغ) كان لديه إبن في البحرية، صحيح؟ |
| Donör olacak bir ailesi yokmuş, ama bir oğlu varmış. Onu bulmalıyım. | Open Subtitles | لديه عائلة لتكون متبرعة لكن لديه إبن ، يجب أن نعثر على هذا الرجل |
| Sanırım Russell Turner'ın bir oğlu varmış. | Open Subtitles | أظن (راسل تورنر) لديه إبن. |
| Eski eşinden bir çocuğu olduğu için ilişkinizi yürütemediniz. | Open Subtitles | لكن علاقتكم لم تنجح لأن لديه إبن من الزواج السابق |
| Dylan'dan birkaç yaş büyük sevimli bir oğlu vardı, onu evden attı. | Open Subtitles | كـان لديه إبن جميل , أكبر من ديلان ببضع سنوات ولقد طــرده من المنزل! |
| Marcellus Agrippa onun bir oğlu var. | Open Subtitles | "مارسيلوس أجريبا" لديه إبن |
| Marcellus Agrippa. Bir oğlu var. | Open Subtitles | "مارسيلوس أجريبا" لديه إبن |
| Marcellus Agrippa. Bir oğlu var. | Open Subtitles | "مارسيلوس أجريبا" لديه إبن |
| On günlük bir çocuğu var. Dikkati dağınık. | Open Subtitles | لديه إبن منذ عشرة أيام، إنه مشتت |
| A'ya bu fırsatı verme Aria. Fitz'e bir çocuğu oldğunu söyle. | Open Subtitles | كل السلُطه "A" لاتعطي آريا ، أخبري (فيتز) أن لديه إبن |
| Onun bir oğlu vardı. | Open Subtitles | هو لديه إبن |