| Burada yaşanan trajediye rağmen, ne yazık ki Amiral'in hâlâ yakalaması gereken bir programı var. | Open Subtitles | على الرغم من المأساه هنا أن أخشى أن الأدميرال لديه جدول زمنى ليحافظ عليه |
| Olur derdim, ama Lew'un çok sıkışık bir programı var. | Open Subtitles | عادي, لكن (لو) لديه جدول أعمال ضيقٌ جداً |
| Homer'ın çok sıkı bir uyku programı var. | Open Subtitles | (هومر) لديه جدول قيلولة زمني ضيّقٌ جدّا. |
| Yolda kalmasına neden olan bir takvimi var. Uzun süre yalnız kalıyor. | Open Subtitles | لديه جدول أعمال يجبره على البقاء على الطريق, يكون لوحده لمسافات طويلة |
| Mesgul bir takvimi var. | Open Subtitles | لديه جدول مشغول بالأعمال |
| Çok yoğun bir programı var sanırım. | Open Subtitles | أفهم بأن لديه جدول عمل كامل ؟ |