| - O bir adam bile değil. - Bunun yanında onun artık bir ruhu var. | Open Subtitles | ــ هو ليس حتي رجل ــ علي الرغم من هذا, لديه روح |
| Ben bir kişi ile her sabah uyanma için kullanılan hala ruhu var | Open Subtitles | إعتدت على الأستيقاظ صباحاً مع شخص مازال لديه روح |
| ruhu var, değil mi Jim? | Open Subtitles | لديه روح مرحه، أليس كذلك يا جيم؟ |
| Çok yetişkin bir adamın bedeninde, bir gencin ruhunu taşıyordu. | Open Subtitles | كان لديه روح صبي في سن المراهقة في جثة رجل كبروا جدا. |
| Oğlunuz ile ilişkimin kısa olduğunu biliyorum ama o zaman içerisinde Danny'nin ahlaklı, merhametli ve iyi ruhlu biri olduğu açıktı. | Open Subtitles | ... أعلم بأن علاقتكِ مع إبنك كانت موجزه لكن في ذلك الوقت كان واضحاً بأن ادني لديه روح الرحمه |
| - En azından birinin ruhu varmış. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل شخص ما لديه روح |
| Sana diyeceğim peder, bu atın gözlerinin içine baktığında bir ruhu olduğunu görürdün. | Open Subtitles | .. عندما تنظر في عيناه يا أبتاه كنت تعرف أن هذا الحصان لديه روح |
| Öldürmekten zevk aldığı zamanlarda, ruhu yoktu. | Open Subtitles | عندما كان يستمتع بالقتل لم يكن لديه روح |
| Çocukken her şeyi berbat eden sevimli hergelenin tekiydi ama her zaman özgür bir ruhu vardı. | Open Subtitles | عندما كان صغيراً، كان هذا الفتى الغبي لكن كانت لديه روح |
| Bir çok şeyi dillendiren Yüce bir ruhu vardır | Open Subtitles | لديه روح عظيمة فيها الكثير للقول |
| Onun bir ruhu var bir kişiliği var. | Open Subtitles | إنه لديه روح.. و شخصية إنه مُحَمَل به. |
| Bir ruhu var ama bu dünyanın bir parçası değil. | Open Subtitles | لديه روح, ولكنه ليس جزء من العالم |
| Artık bir ruhu var ve insanlara değer veriyor. | Open Subtitles | إنه لديه روح الآن ولديه أشخاص يهتم بها. |
| ruhu var mıydı, yok muydu bilmiyorum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم اذا كان لديه روح ام لا |
| Eski Sam'in bir ruhu var. Yani vardı, her neyse. | Open Subtitles | ({\pos(190,215 (سام) القديم كان لديه روح كان روحًا، أيا يكن! |
| Heathcliff'in onurlu bir ruhu var. | Open Subtitles | هيثكلف لديه روح شريفة |
| Ama varsa, ruhunu gözetin. | Open Subtitles | ..لكن ان كان لديه روح , فترفقوا به |
| Pekala, birileri Noel ruhunu kaybetmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن أحدهم ليست لديه روح الأعياد |
| Dylan özgür ruhlu biri diye mi? | Open Subtitles | لان (ديلين) لديه روح حرة |
| Angel'ın ruhu varmış. Aman ne güzel. Hun lideri Atilla'nın da vardı. | Open Subtitles | أذاً (آنجل) لديه روح أياكان, دعونا نكسب الرهان |
| O, her şeyin bir ruhu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هي تظن أن كل شيء لديه روح |
| Noel arifesindeydik ve hiçbirimizde Noel ruhu yoktu. | Open Subtitles | ولا احد فينا كانت لديه روح العيد |
| Oğlum nazik bir ruhu vardı... annesini Lige. | Open Subtitles | إحترس لظهرك إبني لديه روح طاهره طيبة |
| Anne, herkesin ruhu vardır. | Open Subtitles | أماه ، كل انسان لديه روح |